Spor yazarları Aytemiz Alanyaspor - Galatasaray maçını değerlendirdi!

22.04.2018 - 08:58 | Son Güncellenme: 22.04.2018 - 08:58

Spor yazarları Aytemiz Alanyaspor - Galatasaray maçını değerlendirdi!

Spor yazarları, Galatasaray'ın 3-2 kazandığı Aytemiz Alanyaspor maçını değerlendirdi.

HAKAN ÜNSAL - 1 HAFTA, 1 EKSİK, 1 FAZLA - HÜRRİYET

Galatasaray’ın ligde kredisinin kalmaması, Alanyaspor’un durumu, deplasmanlardaki maçlarda yaşanan kayıplar, Alanyaspor’un hücumcularının ve özellikle Fernandes’in yaşatacağı sıkıntılar, ligin artık son dönemine girilmiş olması ve haftaya oynanacak şampiyonluk maçı öncesi kazanma mecburiyeti, karşılaşmayı başka seviyeye taşımıştı.

KEKLİK GİBİ...

Alanyaspor’un hücum hattı ne kadar etkili ise defansı da o kadar sıkıntılı. Bazı pozisyonlarda ışık görmüş keklik gibi dona kalan ve pozisyonları seyreden defans ile ligin altında olması normal aslında... Galatasaray ilk yarıda rakip savunmanın bu zaafından yararlandı ama rakibin en önemli ayağını da durduramadı. İkinci yarı rodrigues’in kaçırdığı net pozisyon maçın kırılma anı oldu. Galatasaray öyle bir gol yedi ki, var olmayan pozisyonu geri pasla Mariano başlattı, serdar ve Denayer seyretti, Muslera çıkmadı, serdar penaltıyı yaptı. Alanyasporlu oyuncular ne yaptı derseniz? Sadece beklediler ve savunmanın kendi kendini imha etmesini değerlendirdiler. Rakibin top kendisinde değilken bir şey yapmadan ve sadece bir kez topa dokunarak gol atabildiği bir defansa sahip G.Saray. Aynı zamanda ciddi maliyetle alınmış, koşan ama iş yapmayan, yetenekli ama faydasız, beklentileri karşılayamamış, takımı eksik oynatan bir 10 numarası var.

MUHTEŞEM MUSLERA...

Ve bu savunma hataları ile, neredeyse her maç 1 eksik oynayarak, Muslera’nın acayip kurtarışları ve Gomis’in golleri ile yarışta zirvede kalan bir takım. Bu maçı Fatih Hoca’nın hamleleri ya da sinan’ın golü değil, sadece ve sadece Muslera kazandırdı. Muslera demek, takım demek. Muslera demek, şampiyonluk demek. Ama unutmamak lazım ki, haftaya oynanacak maç hata kabul etmez, eksik kaldırmaz, ciddiyetsizliği affetmez, ikramı etmez, geri dönülmez bir maç. Kazan, şampiyon ol...

Ahmet Çakar - Hakem ipten aldı - Sabah

Çok garip bir maç izledik. Hangisinden başlayayım bilmiyorum. Muslera'nın devleşip tek başına maçı aldığından mı, yoksa maç 2-2 iken, bitime 20-25 dakika kala bariz bir şekilde geriden çıkan Alanyasporlu oyuncuya ofsayt bayrağı kaldıran ve penaltı + Muslera'ya kırmızı kartı önleyen hakemlerden mi?

Maç çok tuhaf geçti. Galatasaray ilk 2 golünü çok erken buldu. İlkinde Gomis'in akıllı takipçiliği, ikincisinde de Tzavellas'ın panikleyip kendi kalesine attığı golden geldi. Tam G.Saray rahatlamıştı ki Alanyaspor, Fernandes ile maça tutunduğu golü yaptı. Özellikle ilk yarıda gördük ki G.Saray takımı savunma yapmayı bilmiyor. Hem takım savunmasında ciddi zaafları var hem de bireysel savunmalarda.

İkinci yarıda son haftaların başarılı ismi Mariano'nun ciddi bir hatası var. Geri pas vereyim diyor, top kısa düşüyor, Muslera haklı olarak açılıp alamıyor ve bu kez panikleyen Serdar Aziz, manasız bir penaltı yapıyor. Bu penaltı Alanyaspor'a beraberliği, G.Saray'a ise paniği getirdi. Art arda oyuncu değişiklikleri, fakat art arda defansif hatalar G.Saray için dün gece hazin bir son olabilirdi. Ama dedik ya hazin sonu, hakemler engelledi.

G.Saray'ın risk aldığı dakikalarda Alanyaspor forveti geriden çıktı, Denayer ofsaytı net bir şekilde bozuyordu, kaleci Muslera ile karşı karşıya kaldı. Muslera da penaltıyı yapıverdi. Ama hakem yanlış kalkan bu bayrağı değerlendirip ofsayt verdi. Şayet burada karar doğru olsaydı, Muslera oyundan atılacak, G.Saray 10 kişi kalacak ve Alanyaspor da kullandığı penaltıyı gole çevirse maçı kazanacaktı. Üstelik Muslera haftaya oynanacak Beşiktaş derbisinde kalede olmayacaktı. Bazı hataları anlayabiliriz ama dün gece ofsayt diye kesilen o bayrağı anlayabilmek mümkün değil.
Dün gece anlayabildiğimiz tek şey, kaleci Muslera'nın maç boyu yaptığı kurtarışlarla devleştiği, sonradan oyuna giren Sinan'ın ise tıpkı Konyaspor maçındaki gibi G.Saray'ı ipten aldığıdır.

RÜŞTÜ REÇBER - HÜRRİYET

G.Saray, Alanya karşısında kazanırken neden bu kadar zorlandı?

Sarı kırmızılılar kazanacak bir oyun ortaya koymasa da Alanya’nın yaptığı hataları iyi değerlendirdi. Ama sezonun sonuna geldiğimiz bu süreçte iyi oyundan ziyade 3 puan önemlidir. Son haftalara yaklaşmışken önemli olan kazanmak. Sinan Gümüş, Konya maçından sonra yine galibiyet golünü attı. Fatih hocanın maç öncesi bir planı vardı... Sinan Gümüş özellikle kazanılması gereken zamanlarda sahaya sürülen bir isim. Şu ana kadar attığı gollerle hem hocasını haklı çıkardı hem de kendisinin G.Saray’ı için ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

Bu galibiyet G.Saray’ı Beşiktaş derbisinde nasıl etkiler?

Derbiye rahat çıkmak için Alanya maçının kazanılması gerekiyordu. Tekrar ipleri kendi eline aldı Galatasaray... Beşiktaş derbisi gerçek anlamda sezonun kilidinin çözüleceği maç olacak.

UĞUR MELEKE - KUPA ÇOK ETKİLEDİ - HÜRRİYET

Her şeyden evvel, TFF’nin kupa-lig planlamasında Galatasaray’a büyük bir adaletsizlik yaptığının altını tekrar çizmek gerek: Beşiktaş ve Fenerbahçe lig-kupa-lig fikstürlerini 10 günde oynarlarken, Galatasaray’ın 3 maçı 7 güne sıkıştırılmamalıydı. Arada 1 gün fark olabilir, ama toplamda 3 günlük fark olmamalı. Ancak bu adaletsizlik, Galatasaray’ın inişli çıkışlı oyunları için tek başına yeterli bir mazeret değil. Çünkü dünyada 7 günde 3 maç oynayan ilk takım Galatasaray değil, sonuncusu da Galatasaray olmayacak. Dün akşam Galatasaray’la aynı saatlerde Tottenham’la karşılaşan Manchester United aynı kaderi yaşıyor mesela. 15, 18 ve 21 Nisan’da Galatasaray’la aynı saatlerde oynadılar 3 maçı. Ama Mourinho, Çarşamba akşamı Bournemouth müsabakasına tamamen işe yaramaz gördüğü oyuncularla değil, karma bir takımla çıktı. Fatih Terim’inse kupadaki Akhisar maçı kadrosu seçimi 2 sebeple hatalıydı:

1) Kadroyu Muslera-Fernando dışında tamamen değiştirdiğinizde net bir as-yedek ayrımı oluşuyor. Akhisar önünde oynayan oyuncu da tam konsantre olmuyor, çünkü biliyor ki ağzıyla kuş tutsa da Alanya’da 11’de olmayacak. Ayrıca Başakşehir 11’i oyuncuları da hiç tehdit hissetmiyor, çünkü biliyorlar ki onlar aslar. Dün gece Belhanda ve Feghouli 70’er dakika saha elleri bellerinde dolaşabiliyorlar mesela.

2) Akhisar tam bir kontra atak takımı. Fenerbahçe’yi yenmiş, Trabzon’u yenmiş. Galatasaray’a ligde korkulu rüya yaşatmış. Onlara karşı böyle “11 benzemez”le çıkıp yenilmek, bir kazanma serisi üretme şansınızı da ortadan kaldırıyor. Oysa 4-5 temel aksamı koruyup, karma bir ekiple sahaya çıksanız hem yeni oyuncular kazanma şansınız var, hem de maçı...

Dün gece Alanya’da Galatasaray, yine Gomis’in muazzam oyun görüşüyle bir şeyler üretiyor ama durum 2-0’ken bile bir şeylerin ters gittiği hissediliyor. Ön tarafta bir hareketsizlik var, bütüncül hareket eden bir takım yok. Belhanda gamsız, Terim de onu muhtemelen daha erken değiştirmeyi düşünmüştür. Ama kupada herkes o kadar yok olmuş ki, kulübede de güven veren bir isim göremiyor. 67’de Yasin’i artık mecburen sokuyor. Durum böyle olunca özellikle deplasmanlarda Galatasaray’ın önünde iki yol kalıyor: Ya Muslera, Mariano, Gomis gibi yıldızların ekstra oyunlarıyla kazanıyorlar, ya da puan kaybediyorlar. Dünün sonucu, zor da olsa galibiyet oldu. Muazzam bir Gomis vardı sahada yine. Mariano kader maçlarında büyük oynamayı sürdürüyor. Muslera da son yarım saatte yine üstüne düşeni yaptı. Galatasaray da artık 29 Nisan saat 21’de Beşiktaş karşısında iyi bir sonuç almış olursa, çok büyük bir avantajı koymuş olacak hanesine.

Şansal Büyüka - Muslera burada, takım nerede? - Milliyet

Alanya, ülkenin sadece “turizm cenneti” değil, Süper Lig’in de “deplasman cenneti...” Haftalar öncesinden düşmesi kesinleşen Karabük’ten sonra kendi sahasında en fazla puan yitiren, en fazla maç kaybeden, en çok gol yiyen ve en son sırada bulunan takım Alanyaspor...

Diyeceğim o ki, deplasmanlarda “cehennem” sıkıntısı çeken Galatasaray için Alanya deplasmanı bulunmaz bir fırsattı. Buna rağmen Muslera olmasa, Galatasaray yeni bir hayal kırıklığı ile İstanbul’a dönebilirdi.

Nitekim, maç başladı Alanyaspor cömert ev sahipliğini göstermekte gecikmedi. Gomis’in golünde kaleci Haydar mükemmel bir asist yaptı... Zaten ikinci golü Tzavellas kendi kalesine attı.

Galatasaray baktı ki Alanyaspor’un cömertliği sınır tanımıyor, “Ayıp olmasın, bir jest de ben yapayım” dedi. Fernandes golünde Galatasaray savunması kalabalıktı ve Alanyasporlu oyuncunun önünü üç Galatasaraylı oyuncu vardı. Buna rağmen Fernandes’in vuruş açısını kapatamadılar. Allah’ı var, Fernandes de bu ikramın hakkını verdi ve mükemmel bir gol attı.

Bu dakikalarda karşılıklı ikramlara katılmayan tek adam kaleci Muslera oldu. Savunmanın sallandığı ve Alanyaspor’un gelmeye başladığı dakikalarda önemli müdahaleler yaptı.

Galatasaray geri dörtlüsünün dağınıklığına inanamadım. Penaltı pozisyonunda bir stoper rakibine bu kadar kontrolsuz girer mi? Nitekim hem penaltı geldi, hem Serdar Aziz cezalı duruma düştü.

Elbette Feghouli ile Belhanda... Galatasaray’ın en iddialı transferleri bu iki oyuncu... Ama sezon bitiyor, halen kariyerlerine yakışan futbol noktasına gelemediler. Hesaba kitaba katılmayan Donk bile, bugün Belhanda ve Feghouli’ye oranla çok daha yararlı oynuyor.

Fatih Hoca elbette daha iyi bilecektir. Ancak bu Sinan Gümüş’ü “dara düşünce, sıkıntı basınca” değil, normal koşullarda ilk on birde oynatırım. Türkiye’de gole bu kadar yakın oyuncu, gol vuruşlarını bu kadar iyi yapan bir oyuncu yok denecek kadar az...

Alanya’nın hocası Mesut Bakkal, Douglas’ı oyundan alırken gözlerime inanamadım. Acaba “yanlış tabela mı çıktı” diye düşündüm. Alanya maçı, Sinan’ın attıgı golde değil, Douglas’ın oyundan çıktığı dakikada kaybetti.

Yardımcı hakem Kemal Yılmaz elbette çok konuşulacak. Douglas ile gelişen pozisyonda gol olma şansı, penaltı olma şansı ve Muslera’nın kırmızı kart görme ihtimali vardı. Kemal Yılmaz ofsayt bayrağını kaldırdı. Günahı boynuna, böyle ofsayt olmaz...

Sonrasında da Emre Akbaba’nın Muslera tarafından önlenen mutlak gol pozisyonu... Burada da Emre Akbaba açık ofsayttı. Kemal Yılmaz bu defa oynatmakta sakınca görmedi.

Ligin son adımları yaklaşırken, elbette iyi oyun bir yana sonuç çok önemli... Ancak Galatasaray gibi Aslantepe’nin aslanı bir takımın en rahat deplasmanlarda bile futbolundan, mücadelesinden, kalitesinden ve etkisinden bu kadar uzaklaşmasını, adeta yarı yarıya indirime gitmesini anlayabilmiş değilim.

Koca Galatasaray takımı bu... Yatıp kalkıp Muslera’ya dua etsin. Muslera olmasa, bu üç puan olmazdı... Peki Muslera burada, takım nerede?

Ali Ece - Öp Muslera’nın elini - Fanatik

Mariano yine sağ kanatta metro gibi başladı: Durmadan gitti geldi, geldi gitti; sonunda gol olan iki pozisyon da Mariano’yla gelişti. İlk golde ofsayt yok; Gomis’in takipçiliği, dakikliği, sürekli golü koklaması var. Bu sezon Galatasaray’ın gollerinin neredeyse yarısında Gomis’in imzası var. Lakin hücumdaki Gomis kalitesinin yarısı, Galatasaray takım savunmasında yok: Sadece ilk 15’te Muslera biri karşı karşıya olmak bir sürü kurtarış yaptı.

Fernandes’in golünde Muslera’nın bile yapabileceği hiçbir şey yoktu. Fernandes göstere göstere sürdü kimse açısını kapamayı düşünemeyince süper bir gol attı. 52’de Rodrigues, Gomis’in süper derin pasını heba edince Galatasaray’ın başı derde girdi. Alanyaspor’un penaltısından önce Mariano’nun pası riskliydi ancak Serdar’ın müdahalesi riskin krampon giymiş haliydi! Sonlara doğru Fatih hoca, topu tüfeği neyi varsa sahaya sürdü. Sinan bir kez daha süper yedek rolünü Solksjaer edasıyla oynayarak 3 puanı kurtardı.

Serhat Ulueren - G.Saray adamı kanser eder! - Vatan

Gerçekten de kanser eder bu G.Saray adamı. 17’de 2-0’ı yakalamışsın, rahat giden bir maç, dikkatli oynasan 4-5 olacak maç, zar zor 3-2 bitiyor. Üstelik hakem yardımıyla kazandılar. 63’te Alanyalı Douglas, Muslera’dan sıyrılıyor, Muslera ayak bileğine basıyor. Karar, penaltı ve kırmızı kart olmalı ama yardımcı hakemin kalkan bayrağı gözüküyor. Penaltı, kırmızı kart olsa Alanya kesin öne geçecek, G.Saray un gibi dağılacak. İşte Kemal Yılmaz’ın tartışmalı bayrağı G.Saray’ı ipten alıyor. Denayer ofsaytı bozdu.

Hadi bunu geçtim. Muslera olmasa veya biraz formsuz olsa G.Saray yine 5’lik olurdu ve kazanamazdı. Maç sonrası Terim ve Abdurrahim Albayrak, Sinan’ı kucaklasın kucaklamasına da Muslera’ya ekstra para mı verir, araba mı hediye eder bilemem. Muslera iyiyse G.Saray şampiyonluğa her zaman oynar. Dünyada sanmıyorum Muslera dışında bir kaleci takımına bu kadar olumlu katkı yapmamıştır.

Yine de bu galibiyete rağmen G.Saray’ın işi çok zor. Kötü oynuyorlar, futbollarını rakibe kabul ettiremiyorlar. Düşünün Emre Akbaba, Fernandes ve Douglas üçlüsü G.Saray defansını perişan etti. Mariano’nun 50 metrelik aptalca geri pası sonrası Serdar adamını kovalayacağına güm diye daldı ve penaltıyı kaptı Alanya. Pozisyoda hakem Ümit Öztürk kırmızı da verebilirdi ama sarı ile geçiştirdi.

AKHİSAR DEPLASMANI...

Bu galibiyet G.Saray adına önemli. Gomis kötü gününde takipçiliğiyle öne geçirdi G.Saray’ı. Sonrasında Haydar’ın eline gidecek topa Tzavellas dokundu ve 0-2 oldu skor. İyi oynamazken G.Saray öne geçti. Sonrasında daha rahat gidecek maç, Fernandes’in iddia ediyorum halı sahalarımızda bile atamayacağı golle heyecanlı hale geldi. Bu golde Fernando, Mariano ve Denayer adeta refakatçi gibi Fernandes’in golü atması için her şeyi yaptı.

Sinan'ın akıl dolu vuruşuyla Alanya’yı yendin. Beşiktaş’ı da öyle böyle yenersin kendi evinde. Ama Akhisar deplasmanı ligin şampiyonunu belli edecek. G.Saray, Akhisar’da kazanırsa şampiyon olur, aksi halde ligi 3. bitirir...

Gecenin sorusu

Emre Akbaba Galatasaray kadrosunda olsaydı Fatih Terim, Belhanda’yı kaç kez ilk 11’de oynatırdı?

Maçın starı

Taffarel döndükten sonra Muslera da muhteşem döndü. Tıpkı Galatasaray’ın son şampiyon olduğu 2014-15’teki gibi...

Maçın olayı

Muslera’nın bazı kurtarışları, TV’den kolay gözükebilir ancak bazıları başlı başına olay!

Kısa mesaj

Muslera kalan haftalarda da bu performansını sürdürürse Galatasaray şampiyon olur

Senin için hazırladığımız haberler