Spor yazarları Bursaspor-Galatasaray maçını değerlendirdi

25.09.2017 - 08:46 | Son Güncellenme: 25.09.2017 - 08:46

Spor yazarları Bursaspor-Galatasaray maçını değerlendirdi

Çok ama çok önemli zafer / Serhat Ulueren - Vatan

BU galibiyetin önemi ilerleyen haftalarda daha iyi anlaşılacak. G.Saray, Konya ve Trabzon deplasmanlarında da kazanırsa şampiyon olur. Neden mi? Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde gruptan kesin çıkar ama ligde de çok puan kaybedecektir. F.Bahçe ve Başakşehir zaten dikiş tutturamaz. Trabzon daha çok karışacak ve G.Saray kolay bir şampiyonluk yaşacaktır diye düşünüyorum. Ama bazı soru işaretleri de var. Örnek mi, Igor Tudor... Örnek mi, sezon içinde yaşaması muhtemel mali krizler ve yönetimdeki çatlak sesler. DÜN için yazabileceğim en olumlu şeyler şunlar; G.Saray geri düşmesine rağmen panik yapmadı ve hep ayağa oynamaya çalıştı. Pas, pas, pas... 90 dakika boyunca ilkeleri oldu. Feghouli 64’te girdi ve golüyle hayat verdi. Tolga en berbat maçını oynarken bile akıl dolu bir gol attı ve 3 puanı getirdi. Gomis atamamasına rağmen kaleciyi ve defansı hırpaladı. Orta alanda Ndiaye ve Fernando çok organize çalıştı, Belhanda biraz daha hareketliydi. İşte bunlar G.Saray’ın artılarıydı. ‘BEN FAVORİYİM’ DİYORLAR FİNAL paslarındaki beceriksizlikler, adam paylaşmadaki hatalar ve kulübenin zayıflığı G.Saray’ın şimdilik eksileri olarak göze çarpıyor. Yine de enerjisi, kazanma alışkanlığı, hırsı, sürekli gol araması ve defansın daha uyumlu çalışması, göreceksiniz bak Karabük maçında büyük seyirci patlamasına neden olacaktır. Telekom’da ortalama 45 binin altına düşmez gibi geliyor. Ancak bazı sorunları halının altına süpürürlerse yanarlar. Maicon çok kolay çalım yiyor ve yenilen golde Fernando ile birlikte hata yaptı. Tolga gol attı ama kaybettiği toplar can yakacak cinsten. Rodrigues ilk 11’in adamı mı yoksa kulübede mi başlamalı hala emin değilim. Tudor’un Feghouli, Eren, Sinan gibi ayaklara daha fazla süre vermesi doğru olur. Geçen sezon ile bu sezon arasında 180 derece fark var ve bu G.Saray, Tudor’a rağmen iyi oynuyor, heyecan veriyor ve ‘ben favoriyim’ mesajını veriyor.

B planı varmış / Tayfun Bayındır - Milliyet

Igor Tudor’un kumarı Bursaspor karşısında az da olsa tuttu... Paul Le Guen erken gelen gol sonrası takımının geriye yaslanmasına ve kendi evinde kontratak oynamasına onay verince, Tudor’un kumarıyla birlikte şansı da devreye girdi.Sezon başından beri kazanan ve bunu alışkanlık haline getiren takımı değiştirmemek son derece mantıklı bir uygulamaydı. Ama bu kadar yüksek özgüvenle ve bu kadar risk alarak oynamak Galatasaray için bile fazlaydı. İşte bu yüzden neredeyse maçın tamamında baskılı oynayan, rakibini hapseden Galatasaray olsa da daha çok pozisyon bulan, daha çok üreten Bursaspor’du.Mariano ve Rodrigues sağ kulvarı olağanüstü iyi kullandılar. Bu kadar abartılı bir değerlendirme yapmamın nedeni bu ikilinin kendi çizgilerinden gelen hemen her atakta topu Bursaspor kalesine kadar taşımalarıydı. Belki final pası ve vuruşlarında becerikli değillerdi ama Bursaspor’u takım olarak yoran en önemli ikili onlardı.İlginç olan 60. dakikadan sonra Tudor’un bu ikiliyi bozup Mariano’yu kenara alması, Rodrigues’i de savunmaya çekmesiydi. Aslında bu hamle Tudor’un 1-0 gerideyken net bir şekilde Le Guen’e rest çekmesiydi. Fransız hoca resti görmeyince de önce Feghouli, sonra Tolga fileleri havalandıran isimler oldu.Tudor’un bu şaşırtıcı oyuncu değişikliği oyunun temposunu düşürmeyip aksine daha da artırmaya yönelikti. Ve bu da gerçekleşti. İşte o devam eden yüksek tempoya hem orta saha hem de savunmada Bursaspor istediği karşılığı veremeyince Galatasaray bu sezonki en kritik belki de en önemli galibiyetini aldı.Görünen şu ki; Galatasaray böyle yüksek tempoyla oynamayı sürdürdükçe savunma yapan her takımı alaşağı edecektir. Özellikle kanatlarını bu kadar iyi kullanabilen Galatasaray’ın Feghouli hamlesini de devreye sokmuş olması onu en azından Fenerbahçe derbisine kadar dokunulmaz bir takım haline çevirecektir.Birkaç haftadır Galatasaraylı yöneticilerin birbirlerine sorduğu ama Tudor’a sormaya cesaret edemedikleri ‘Ya Gomis durursa nasıl gol atacağız. Bir B planımız var mı’ biçimindeki soruya aslında yanıt dün kendiliğinden geldi. Belhanda henüz tam anlamıyla devreye girmedi. Feghouli ilk 11 oyuncusu olmadı. Tolga yeniden atmaya başladı... İşte bunlar o sorunun yanıtıdır. Ve dünkü Bursaspor maçını izleyen Galatasaray Yönetimi de bir hayli rahatlamıştır.

Kalitenin zaferi/ Osman Şenher - Milliyet

Galatasaray, Bursaspor karşısında kendini test edebileceği en önemli maçını kazandı. Bursaspor mükemmel bir takım. Tribünlerde 33 bin seyircisi vardı dün gece.Kadrosuna bakıyorsun; kaleci Harun, sağ bek Barış, sol bek Aziz, stoperler Titi ve Ekong... Badu ve Mikel orta sahada, Delarge ile Kembo kanatlarda... Çok iyi futbol oynuyorlar. Bilhassa ilk yarıda Galatasaray’dan daha çok pozisyona girdiler, orta sahada top yaptırmadılar. Son vuruşlarda Stancu biraz daha becerili olsaydı devreyi daha farklı bir skorla bitirebilirlerdi.Ama ikinci yarıda geçen hafta Kasımpaşa maçında olduğu gibi sarı-kırmızılıların fizik gücü ortaya çıktı. Özellikle son 25 dakikada rakiplerine havlu attıran Galatasaray goller bulup, maçlarını kazanıyor. Evet şu ana kadar seyrettiğim takımlar içinde kalite olarak Cim-Bom biraz daha yukarda.Tudor, Mariano ve Latovlevici’yi oyundan aldığı zaman hepimiz ‘ne yapıyor bu adam’ dedik. Yerlerine kimleri aldı? Feghouli ve Yasin’i... Ve bu değişiklik olduktan sonra Feghouli ve Tolga’nın golleriyle maçı kazandı. Evet Tolga’ya her geçen hafta benim de saygım artıyor. İyi mücadele ediyor. O olmasa Galatasaray’ın orta sahası göçer. Ndiaye, diri takımlar karşısında tek başına ikinci bölgedeki yükü kaldıramaz. Fernando defansa yardım ediyor. Belhanda zaten ağır, bir de hücumu çok düşünüyor. Böyle olunca bütün yük Tolga’nın sırtına biniyor. Yine de olağanüstü mücadelesiyle buradaki açığı kapatmaya uğraşıyor.Tudor’un şunu bilmesi lazım... Galatasaray bu sezon belki de tarihinin en büyük transferlerini yaptı. Futbolcuların hepsi birbirinden yetenekli. Ofansif zenginliği de çok yüksek. Belhanda daha çok Gomis’in yanına gitmeli, Fernando da hücumu düşünmeli. Gomis iki stoper arasında bir yere kadar boğuşabiliyor. O kalabalığın içinde topla buluşması mümkün değil. Kesinlikle Tudor’un buna çare bulması lazım.Yine de ne şartlarda olursa olsun ben Mariano’yu oyundan çıkarmazdım. O, Galatasaray’ın en kaliteli futbolcularının başında geliyor. Sonuçta bu kadar iyi Bursaspor’a karşı çok gol pozisyonu vermesine rağmen Muslera’nın kalesinde devleşmesinin de yardımıyla üç puan almak çok büyük başarıdır.

Sneijder geri geldi / Utku Baş - Skorer TVSarı kırmızılılar en çok merak edilen iki soruya cevap verdi. Zorlu bir deplasmanda ve geriye düştüğü maçta ne yapacağı soruları. Tudor, oyuncularının yeteneğine, cesaretini de ekleyip cüretkâr oynadı. 1-0’dan sonra planları sarsılmış görünse de rakibinin üstüne gitti. Oyuncu değişiklikleriyle “Ben bu maçı alacağım kardeşim.” dedi ve aldı. Zaten kurduğu sistemde Galatasaray’ın yapısı geriye yaslanmayı, beklemeyi kaldırmıyor. Antalyaspor maçı bunun en güzel örneği. Doğru hamleler ve tercihlerinden ziyade, koyduğu doğru karakterden ötürü Tudor’u kutlamak gerek. Eğer kestane şekeri yemediyse eve dönüp yastığa başını koyduğunda tek pişmanlığı bu olacak. ENİNE BOYUNA HATA!Bir futbol müsabakasında rakibinden baskı gören takımın enine ve dikine uzun menzilli pasla oynamaya çalışması da ne demek? Sadece Galatasaray ya da Bursaspor özelinde söylemiyorum. Bu her takım için harakiri niteliğinde. Bursa’daki maçta bahsettiğim tercihin iki takım için de ne kadar tehlikeli olduğunu gördük. Hele ki atağa çıkarken. Bunların sebebi acele etmek. Çabuk oynamak başka, acele etmek başka bir şey. İkisini karıştırdığınızda bayat balığın arkasından köy yoğurdu yemiş gibi oluyorsunuz. Enine ve dikine oynanmamalı demiyorum. Doğru zamanda ve doğru pozisyonda tercih edilmeliydi. Bu konuda her iki takım da sınıfta kaldı. SNEIJDER GERİ GELDİ!Hollandalı yıldızın gönderilmesi tepkilere sebep olmuştu. Yerinin doldurulup doldurulamayacağı konusu merak edilirken, sahnede Feghouli’yi izliyoruz. Mevkileri aynı değil, ikisi kıyaslanır mı dediğinizi duyar gibiyim. Merak etmeyin zaten bu bir kıyaslama değil. Kaldı ki Valencia’da 10 numara pozisyonunda oynadığını da hatırlatmalıyım. Feghouli, tecrübesi ve sakinliğiyle ayağındaki topu çok estetik kullanıyor. En önemli dakikalarda en büyük sorumlulukları da alabilmesiyle yeni Sneijder oldu bence. Galatasaray’a hayırlı olsun.
Oyuncu kalitesi İpten alır! / Mehmet Ayan - VatanKritik dakika 64… Bizim Evren Göz’ün deyimiyle ‘Türkiye’de dahi olmakla, deli olmak arasındaki fark; topun 3 direk arasını geçmesi’.. İki beki çıkarıp üçlüye dönen Tudor’un kaderi üç direk arasında sallandı durdu 30 dakika! Statta gördüğüm harika gollerden birine imza atan Feghouli, hocasını adeta ipten aldı. G.Saray kötü müydü? Asla! 74’e kadar 8 gol pozisyonu buldu. Kiminde atamadılar; kiminde Harun’a takıldılar. 9. pozisyon da Tolga ile galibiyeti getirdi.  G.SARAY’IN her tarafından oyuncu kalitesi akıyor! Oyun kalitesi her zaman olmayabilir. Ancak teknik direktörün verdiği riskli kararlar, oyun her zaman kaliteli olmasa bile oyuncu niteliğiyle sonuca dönebiliyor. Kaç G.Saray taraftarı ‘iki bek çıkıp oyuna iki açık girip, takım 3’lüye dönünce’ tamam şimdi aldık abi maçı!’dedi?  SERDAR’A TEPKİ NİYE? BURSASPOR, her G.Saray rakibinin yapması gerekeni yapıp merkeze doğru baskı ile güçlü rakibini kilitlemeye çalıştı. İlk yarı gol dışında 3, ikinci yarıda 66’da Batalla ile 1 pozisyon ürettiler. G.Saray onları 30 ile 80 arasında baskılayınca ne çıkabildiler, ne ileride top tutabildiler. Kalite galebe çalınca mukadderat kaçınılmaz oldu! SON notum Bursaspor taraftarına.. Maçı günü doyasıya yaşadılar. Harikaydılar. Ancak kulüp kasasına 4.5 milyon Euro ve 3 oyuncu koyan Serdar Aziz’e gösterdikleri tepkiyi anlayabilmiş değilim!

Tudor'un ruleti tuttu! / Rıdvan Dilmen - Sabah

Açıkçası maçın gidişatı nasıl olacak diye bekliyordum hem Mariano hem de Latovlevici çıktıktan sonra... Kısa bir süre de bocaladılar. Fatih Terim'in 4 yıllık dönemindeki felsefesine doğru evriliyorGalatasaray. Sürekli öne doğru oynamaya çalışan, hataya zorlayan, top kaybı da yapsa devam eden, tempo yapan bir takım görüyoruz. Takım da giderek buna alışıyor. Şut var, orta var, her şeyi yaptılar. Bence hak ederek de kazandılar. 1-0 ya da 2-0 kaybetmiş olsa dahi inanın farklı şeyler yazmazdım. İyi giderken değişiklik yaptı Tudor. Alışılagelmişin dışında, hiçbir teknik direktörde görmediğim bir değişikliğe imza attı. Bu bir Rus ruletiydi, ruleti de kazandı. Bu çok radikal dönüşümün sonucu geldi. 2-1 kazandı diye eleştiri yapmayacak değilim, her zaman böyle olmaz ama adını koyamadığımız bir hamle yaptığı için de takdir ediyorum. Hangi takımda olursa olsun, özellikle şampiyonluk mücadelesinde olan takımlar gerideyse teknik direktör 'bir şey' yapacak. İstersen kaleciyi gönder duran topta. Stoperi yolla vs. Bu 'şey' bayağı radikal oldu ama sonucunu da gördü.Galatasaray'ı öne doğru oynama alışkanlığı ve bunu geliştirmesi nedeniyle çok beğendim. Bir şut ve pozisyon yağmuru başladı resmen ikinci yarı.Antrenör kendisine göre bir teşhis koydu, bir antibiyotik vereceğine cerrahi müdahale yaptı resmen. Serdar-Fernando- Maicon geride ama orta çizgideydi. Rodrigues, Belhanda, Tolga, Ndiaye, Yasin orta saha hattı oldu, önlerinde ise Feghouli ve Gomis vardı. Hatta 2-8 bile desek olur. Hayatımda ilk defa böyle bir değişiklik gördüm ama kendi fikrimden aldığım zaman da adamın 'bir şey' yaptığının hakkını vermem gerekiyor. Mariano bile şaşırdı çıkarken, güldü hatta.Yığılma gelince Gomis, rakip stoperlerin arasında kaldı ama bu kez sürpriz oyuncular pozisyon bulmaya başladı. Bir şey deneyen bugün beceremezse yarın becerir. Galatasaray her gün bir tık daha öne gidiyor, ben de bu işte varım diyor net bir şekilde.Bursaspor ikinciyi bulmak zorundaydı kazanmak için. Harun'a endeksli oynamaya başladılar. Aslında maç Harun ile Galatasaray arasında oldu. Biri direk dibine gider, birisi alt 90'a gider, yenilirsin böyle olunca. Seyirci kitlesi de iyiydi. Geçen sezonki Bursaspor'dan farklı ve iyi bir Bursaspor vardı ama Galatasaray daha da farklı geçen seneye göre.

Aydınus harikaydı / Ahmet Çakar - Sabah

Dün gece gösterdi ki Galatasaray şampiyonluğun en önemli favorilerinden biri... Belki de en önemlisi. Her oyuncunun teknik kapasitesi çok yüksek. İsterlerse enine rahat oynayıp, isterlerse dikine pozisyona girebiliyorlar. Üstelik tempolarına dün gece Bursaspor özellikle ikinci yarıda dayanamadı.İlk yarıya baktığımızda G.Saray için iyi bile diyemeyiz. Karambolde yakaladıkları birkaç pozisyon dışında pozisyonları olmadığı gibi hücumda da çoğalıp, Gomis'e yardımcı bir oyuncu gönderemediler. Ama daha önemlisi, Bursa yakaladığı kontralarla hem golü bulup öne geçti hem de belki de maç daha ilk yarıda ikiyeüçe gidebilirdi... İkinci yarı Bursa, oyundan düştü. G.Saray bütün kontrolü aldı ve bu arada Tudor, iki kanat bekini çıkartıp, Yasin ve Feghouli gibi kanat hücumcularını oyuna soktu. Büyük risk aldı ve maçı çevirdi. Feghouli'nin attığı gol çok iyi. Top kornerden ceza sahası dışına sekti, o da muhteşem vurdu.Feghouli ile beraberliği yakalayan Galatasaray, hemen akabinde de Tolga Ciğerci ile maçı kazandı. Tolga, Galatasaray'ın gizli golcüsü. Ceza sahasının hemen dışından plaseyle penaltı atar gibi yerden direk dibinden golü yaptı. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, benzerini Sivas'a da atmıştı. Sonuçta Galatasaray şu an ligin namağlup takımı. Üstelik en çok atan ve en az yiyen de onlar. Bu şu anlama geliyor: Şayet Galatasaray, derbi ve büyük maçlarda fazla puan kaybetmezse şampiyonluğun bir numaralı favorisidir.Bursaspor, çok fazla yabancı oyuncusuyla fena takım olmamış. İlk yarıda 20-25 dakika çok iyi oynadılar, hatta 2 ve 3. golü de bulabilirlerdi. Ama ikinci yarıdaki Bursaspor'a baktığımızda koskoca bir sıfır... Topu tutamadılar, çıkamadılar, mahkum oynadılar... Zaten bu tablo da beraberinde yenen golleri getirdi.Derbideki hakem rezaletinden sonra Fırat Aydınus için söyleyeceğimiz tek bir kelime var: Mükemmeldi.

Sihirbaz Tudor/ Levent Tüzemen - Sabah

Galatasaray'ın son 20 dakikada maçı döndürmesi sihirbazlık olaylarına benziyor... Ekran başındakilere, "Oyundan kimler çıksın?" diye sorulsaydı, cevap kesinlikle Rodrigues- Tolga ikilisi olurdu. Ama İgor Tudor, bütün spor otoritelerini hatta kendi meslektaşlarını bile şaşırtacak iki değişikliğe imza attı... Galatasaray'ı sağ taraftan atağa kaldıran Mariano ile soldan bindiren Latovlevici'yi çıkartıp, Feghouli- Yasin ikilisini oyuna aldı. Maçın başından beri inanılmaz pas hataları yapan, koşacak gücü olmayan Tolga ile Rodrigues'i tuttu. Tudor'un sihirbaz gibi değişiklikleri, Galatasaray'a liderliğini perçinleyecek ve namağlup unvanını koruyacak puanları kazandırdı. İlk golde Feghouli'nin topa vuruş kalitesi çok mükemmeldi, kaleci Harun çaresiz kaldı. Galibiyeti getiren Tolga'nın ayak içiyle topa vuruşu, Harun'u bir kez daha çaresiz bıraktı. Kazanırken yanlışları da görmek lazım:1- Galatasaray'ın teknik heyeti rakibi iyi analiz edememiş.2- "Kendi oyunumu oynarım rakibe bakmam" felsefesi ile sürekli oynayamaz.3- Tudor, bazen sistemden ziyade taktiklerin ve stratejilerin bir maçın kazanılmasında önemli olduğunu öğrenmeli.4- Tudor'un kadro istikrarına bağlı kalıp, kazanan 11'de ısrar etmesine saygı duyuyorum ama rakipler, Galatasaray'ı ezberledi. Tudor, diğer oyuncuları hazırlamalı, oyun sıkıştığı an bir B planı üretmeli.Belhanda, Galatasaray'ın oyun aklı olacaksa sorumluluk duygusunu da geliştirmeli. Sadece top ayağındayken kalitesini sergilememeli, boş alanlara kaçıp, arkadaşlarının rahat pas yapmasını da sağlamalı. Çünkü Belhanda, bileklerini iyi kullanan, oyunun yönünü değiştiren, yıldız bir oyuncuydu. Rodrigues, farfara yapısıyla çok top kaybetti ama Feghouli girdikten sonra Galatasaray'ın önde etkili top tutmasını sağladı. Yani Feghouli artık ilk 11'de yer almalı. Beni en çok şaşırtan Maicon oldu. Evinde aslan kesilen Maicon, deplasmanlarda aynı ciddiyette olamıyor. Ciddi pozisyon hataları yaptı. Rakibi kontrol etme ve topu oyuna sokmada ciddi zaaflar yaşadı. Galatasaray bu sezon rakipten daha fazla topa sahip olduğu tüm maçları kazandı. Bursa da da aynı başarıyı gösterdi.NOT: Fırat Aydınus, beklediğimden iyi maç yönetti, baskı altında kalmadı. İyi yönetimiyle bu hafta hakemlerin namusunu kurtardı.

Tudor meydan okuyor / Mehmet Demirkol - Fanatik

Galatasaray’ı durduracak bir takım olacaksa bunu topa sahip olup Sarı-Kırmızılılar’ın korkunç presini kırarak yapacağını düşündüğümü daha önce söyledim. Le Guen başka bir yol seçti. 2. bölgenin ucunda yaptıkları karşı baskıyla kaptıkları topları hızla iki kanat savunmacısının arkasına aktardılar. Batalla bunu organize eden adamdı. Ve bu sonuç verdi. Gol buldular. Pozisyonlar da... Son pasları doğru yapsalar daha fazlasını da bulabilirlerdi. Ama galibeyete yeter miydi? Buna cevap vermek zor.Gomis, Harun’u geçemediBu oyuna karşın Galatasaray savunmasını öne çıkarmaktan hiç vazgeçmedi.  Bir süre sonra önde olmanın psikolojik etkisi ve harcanan enerjinin fazlalığı sebebiyle Bursa önce kendi sahasına, sonra ceza sahası çevresine çekildi. Galatasaray’ın, ilk defa bu kadar rakip ceza sahası çevresine oturduğunu gördük. Ancak Bursa’nın dar alan savunması, misal Tolga için çok ideal alanlar doğurmadı. Rodrigues de ceza sahasına istediği gibi giremedi. Ama yine de Gomis şanslar buldu. Maçın en iyisi kaleci Harun’du.Yürüyemez hale getirdilerBursaspor’un bu tedbirli oyununu anlamak mümkün. Galatasaray’ın baskı sonrası hızlı akınlarının yarattığı tedirginlik normal. Ancak ikinci yarı boyunca rakip kaleye kadar ulaşan bir kontrataklarının olmayışı üzerinde durmalı. Bu, Tudor’un öğrencilerinin başarısı. Bursaspor sadece savunma yaparak yürüyemez hale gelecek kadar yorulurken, Tudor; Mariano ve Latovlevici’yi çıkarıp Yasin ve Feghouli’yi oyuna aldı. Geniş alanda kontrol edilmesi zor bir hücum oyunu oynadılar. Bugüne kadar hep dikine giden takım bu kez çizgiden çizgiye aynı hızla geniş alanda hücum etti.Kompakt baskı oyunuBuradan çıkan mesajlar önemli. Galatasaray sadece bir geçiş oyunu takımı değil. Geri düştüğünde kontra vermeden baskı kurabiliyor.  Ve asıl önemlisi Tudor’un değişiklikleri... Yaptığı gerçekten takdire şayan bir risk alış. Dizilişlerle açıklanamayacak bir kompakt baskı oyununu sahaya sürdü. Ve bunun meyvesini aldı. Feghouli’nin açılışı, kalitesinin ve yapabileceklerinin bir gösterisi. Tolga’nın kapanışı ise sahada kalışının ve bu sene yaptıklarının temelsiz olmadığını gösteriyor. Tudor dün teknik direktörlükte bir basamak daha çıktı.

Senin için hazırladığımız haberler