Spor yazarları Galatasaray'ı analiz etti: "Luis Suarez gelse..."

03.02.2019 - 09:19 | Son Güncellenme: 03.02.2019 - 12:19

Spor yazarları Galatasaray'ı analiz etti: "Luis Suarez gelse..."

Erman Toroğlu: Hedef tahtasında

Galatasaraylılar sezon başından beri akşam 'santrfor' diye yattılar sabah 'santrfor' diye kalktılar. Santrfor alınacak dertler bitecekti! İki santrfor aldılar. Dün biri oynadı. Yarın Başakşehir kazanırsa puan farkı 8 olacak. Biz biraz dolmuşu seven bir ülkeyiz. Özellikle futbolda fanatik düşünmeye başlayınca gerçeklerden uzaklaşıyoruz.

Dün gece Alanyaspor takımını bir tarafa koyun bir de Galatasaray'ı... İki takımın maliyetlerine bakın Galatasaray çok ağır basıyor. Milyon euro ağırlığında... Peki futbol ağırlığına bakın; kim ağır basıyor? Türkiye'yi tanımayan bir kişi maçı seyretsin; 'Eşit sıkletteki iki takım' der.
Galatasaray'da son haftadaki transferler yapılmasa başkan ve yönetim, Taksim'de idam edilirlerdi. Şimdi görüntü ne? Onlar vazifelerini yaptılar top Fatih Terim'de... Yani eğer bu sene Terim, Galatasaray'ı şampiyon yapamazsa hedef tahtasındaki adam olacak. İstanbul'a hafta arası uçakla inen iki futbolcu eğer o hafta sonu takımdaki yerlerini alıyorlarsa bu şunu gösterir: O takım şu ana kadar eksik oynuyormuş!
Gelsinler, bir iki hafta antrenmana çıksınlar, tesisleri görsünler, arkadaşları ile tanışsınlar. Hatta ligde oynanan diğer maçları seyretsinler. Rakipleri hakkında bilgileri olsun. Bu futbolcular yurt içinden gelseler; tamam. Onlar, Türkiye şartlarını biliyor olurlar. Yani Kasımpaşa'dan aldığın Diagne gibi... Diğeri ikisi Galatasaray'a uzaydan geldi! Sonra da taraftar diyecek ki 'biz şampiyon olalım!' Dün geceki hangi takım kazansaydı diğerine yazık olurdu. İki takım da mücadele eder gözüktü ama futbol namına fazla bir şey vermedi. İki tarafın da bariz üstünlükleri yoktu.
Bugün Başakşehir maçı kazanırsa bundan sonra ligimiz 'yukarıdakiler' ve 'aşağıdakiler' diye ikiye bölünecek. Yani ikinci lig mücadelesi yapılacak. Bekleyelim görelim.

Şahsiyetli hakem

Bu yıl özellikle son zamanlarda bir hakem dikkatimi çekiyor. Adı Alper Ulusoy. Bu çocuk bu yıl FIFA hakimliğinden düştü. Ama bakıyorum; şu andaki bütün FIFA'lardan daha şahsiyetli ve kişilikli maç yönetiyor. Futbolcularla diyalogu çok iyi... Vücut dili çok iyi... Ve cesaretli kararlar veriyor. Büyük takımların ve isimlerin altında ezilmiyor. Aferin...

Levent Tüzemen: Mahkum kaldı

Galatasaray'ı bu sezon Avrupa maçları dahil ilk yarısını mahkum oynadığı bir maç görmedim. Belhanda yeterli sorumluluk almayıp kaçak oynayınca Galatasaray ilk 45'te rakip kaleye gidemedi. Alanya, sert oyunuyla Galatasaraylı oyunculara alan savunması yaparak hızlı hücum şansı vermediği gibi art arda pas yapmasını da engelledi. Mariano'nun yerine giren Ömer ve Linnes kanat bindirmeleri yapamayınca Galatasaray rakibin hücum presi karşısında mahkûm oynadı.

Alanya'nın golü baskette son saniyedeki üçlüklere benziyor. Muslera'nın bu vuruşu beklememesi kalitesine yakışmadı. İkinci yarıya Feghouli'nin golüyle başlamak Galatasaray'a ciddi bir moraldi. Oyun tam Galatasaray baskısına dönüşürken rakip sahada istasyon olacak Mitroglou'yu Sinan ile değiştirmek yanlıştı.
Madem Sinan oynayacaktı Mitroglou oyuna sonradan girseydi. Galatasaray'ın bu kadar çok baskı yediği maçta 1 puan almasını ve hatta yenilmemesini bir şans olarak görüyorum.
Ancak Mariano ve Fernando ikilisinde ciddi bir mutsuzluk gözlemledim. Acaba Maicon'un sözleşmesinin dondurulması bu ikiliyi olumsuz mu etkiledi? Luyindama'nın heybetli bir görüntüsü var ama ilk maçta ciddi bir uyum sorunu yaşadı. Oysa Marcao ilk maçında 40 yıllık Galatasaraylı gibiydi. Marcao'nun topu oyuna sokması ve dikine hareket etmesini Luyindama'da göremedik. Her hafta Galatasaray için final. Başta Ndiaye olmak üzere oyuncular öfke krizine girip kart görmemeli..

Mustafa Çulcu: Oyunun hakkı bu

Galatasaray maçının hakemi Alper Ulusoy, dün akşamki karşılaşmada futbol oyununu bildiği kadarıyla faulleri çaldı, kartları gösterdi. Verdiği ve vermediği fauller konusunda tartışılacak çok pozisyon var. Kart standartı yoktu. Bu nedenledir ki oyunun sonunda kendisine sözel tepkiler çok fazlaydı. Çünkü yapmış olduğu yönetim, pozitif ve çağdaş futbola destek veren bir yönetim değildi. Kabul görmedi.

Maçın en kritik pozisyonlarından bir tanesi 45+2'de Djalma'ya giren Fernando'nun hareketiydi. Sarı kart yeterli ancak sınırlarını zorlayan bir sarı karttı. Djalma'nın hareketli oluşu, Fernando'yu kırmızıdan kurtardı.
85. dakikada Baiano ile kaleci Haydar çarpışıyor. Pozisyonun içinde bulunan Onyekuru, rakip oyuncuların hiçbirisine herhangi bir teması, faulü gerektirecek bir eylemi olmamasına rağmen hakem Ulusoy; Alanya lehine şaka gibi bir faul uyduruyor. Oysaki aynı takımın iki oyuncusu birbirlerine çarparak yere düşmüşlerdi. Galatasaray'ın yeni transferleri henüz takıma adapte olamamış.
Galatasaray'ın yeni transferleri henüz takıma adapte olamamış. Galatasaray bu nedenle arzu ettiği futbolu sahaya yansıtamadı. Bir uyum süreci yaşadıkları ortada. Zaman içerisinde arzu edilen seviyede, beklenen futbolu oynayacaklarını umuyorum. Dün akşamki mücadele ortada geçti. Galatasaray üç puanı hak edecek üst düzey futbol oynamadı. Bence iki puan kaybetmedi, bu futbolla bu deplasmandan 1 puan almak bile Galatasaray için kazançtır. Alanyaspor ise çok dirençli futbol oynadı. Bu oyunun hakkı beraberlikti, öyle de oldu..

Serkan Korkmaz: Orta saha!!!

Galatasaraylılar ilk 11'de Mitroglu'nu görünce heyecanlanmıştı. Maçtan önce yayıncı kuruluşa konuşan Ümit Davala, Sinan'ın gribal bir durumu olmasından ötürü Mitroglu'nu oynattıklarını açıklamıştı. Doğrusu, yeni bir golcünün iki antrenmanla çıktığı maçta ne yapacağını hepimiz merak ediyorduk.

Asıl soru işareti ise, bir arada ilk kez oynayacak olan savunma ikilisi (Luyindama-Marcao) olarak görünüyordu. Maçın başında, Luyindama'nın sarı kart görmesine ve Muslera'nın rakip forvetlerle sık sık karşı karşıya kalışına tanıklık ettik. Mariano sakatlanıp yerini Ömer'e bırakınca sarı kırmızılıların rakip kaleye gitme olasılığı iyice azalmıştı. İlk yarı için "Galatasaray sezonun en kötü futbolunu oynadı" diyebiliriz..
Bunu yazdığıma ben de şaşırıyorum; Fernando ile Ndiaye maçın ilk yarısındaki gibi oynayacaklarsa Donk-Selçuk ikilisi onlardan daha iyi bir seçim olabilir. Oyuna başlayan Sinan, sonradan oyuna giren Yunan golcü olsaydı, Mitroglu-Sinan değişikliğini anlayabilirdim. Hayli ironik buluyorum ki; iki önemli golcü, iki de iyi stoper alan sarı-kırmızılılar hedeflerine ulaşamazsa bunun sebebi orta sahası olacak.

Ömer Üründül: Fatih Terim'in planı tutmadı

Galatasaray ikisi yeni transfer 11 yabancılı kadrosuyla maça kendinden emin ve alışılmış ofansif klasiği ile başlamak istedi. Ama bu istek çok kısa sürdü. Alanya etkili bir presle önde basmaya başlayarak Galatasaray'ın kurgusunu bozdu. Sonra da tempolu ofansif girişimlere başladılar. Maçın gidişatı Terim'in hiç düşünmediği bir şekle dönüştü. Oynayan değil mecburen rakibi oynatmamak için mücadele veren bir Galatasaray gündeme geldi. Devre biterken ise sürpriz bir şutla, sürpriz bir gol geldi.

Artık Galatasaray için iş çok zorlaşmıştı. Çünkü rakip hem iyi oynuyor hem koşuyor hem de çabuk adamlara sahipti. Ama ikinci yarının başlarında Feghouli'nin, Belhanda'nın pasıyla buluşup çaprazdan güzel bir gole imza atması Galatasaray'a moral ve taktik disiplin getirdi. Bundan sonra Alanyaspor yine ilk yarıdaki atak ve tempolu ofansif futboluna devam etti.
Galatasaray hiç çıkamıyordu ama Alanyaspor beraberliği düşünmeyip kazanmak için bütün riskleri alarak hücum ediyordu. Bu da Galatasaray'a beklemediği çok etkili birkaç geniş alan kontratağı verdi. Onlar da bunu değerlendiremediler. Sonunda bu yüksek tempolu zevkli maçta puanlar paylaşıldı. Bana göre Fatih Terim Mitroglou yerine Sinan ile başlayıp, sonra Yunan oyuncuyu oyuna almalıydı.
Bu arada çok iyi oynayan bir rakibe karşı bana göre en başarılı blog defans bloğuydu. İlk defa bir arada oynamalarına rağmen iki stoper başarılıydı. Ömer de görevini iyi şekilde yaptı. Bu maçta iyice fikir sahibi oldum, bu iki yeni stoper Galatasaray için çok doğru transferler. Alanyaspor mükemmele yakın bir futbol sergiledi. En çok Villafanez ve Efecan'ı beğendim.

Ahmet Çakar: Bu kayıp devre dışı bırakabilir

Galatasaray bence Başakşehir'i şampiyonlukta kovalayacak yegane takım ama dün geceki gibi puan kayıpları onları da devre dışında bırakabilir. İlk yarı sahada olmayan ruhsuz oyuncular, ikinci yarı biraz olsun kıpırdadılar. Tabii ki ilk yarıda en büyük problem bazı oyuncuların Alanya'ya tatile gelmiş gibi davranmaları. Özellikle orta saha ne hücum organizasyonu yapıyor ne de defansına yardım ediyordu.

Fernando yok, Ndiaye yok, Belhanda ortalarda dolaşıyor, Feghouli sadece top ayağındayken var, tabii böyle olunca da Galatasaray rakip kaleye bile gidemedi. Aslında devre berabere bitecekti ki uzatmalarda Muslera kötü yakalandı. Konsantrasyon zaafı, rakibe bakmama ve kale çizgisi önünde yakalanması Alanya'ya golü getirdi.
Aslında bu golde de Campos'un hakkını verelim. Muslera'yı ileride gördü, iyi vurdu. İkinci yarı Galatasaray, bayağı bir kıpırdandı. Başta Belhanda, Feghouli inisiyatif aldılar ve ikinci devrenin hemen başında da bu ikilinin ortaklığıyla Galatasaray beraberliği yakaladı. Belhanda çok güzel bıraktı, Feghouli ortaya çevirecek zannedilirken çok iyi vurdu.
Mitroglou ağır bir santrfor. İç saha maçlarında sağdan soldan gelen toplarda çok iyi işler yapabilir ama deplasmanlarda çok etkili olacağını düşünmüyorum. Dün gece de neredeyse topla hiç buluşamadı ama bu da çok doğal. Takım arkadaşlarının birçoğunun bırakın futbol mantığını, ismini bile bildiğini zannetmiyorum.
Sonuçta Alanya iyi mücadele etti ve Galatasaray'ın bu 2 puanlık kaybının şampiyonluk yolunda ne denli etkili olacağını göreceğiz. Hakem Alper Ulusoy'u 1-2 faul hatası dışında çok beğendim. Oyunu kesmedi, kararları yerindeydi, kartlarını da genelde doğru kullandı.

Bülent Timurlenk: Luiz Suarez olsa bile fark etmez

Sergen Yalçın her ilkbaharda sıkılıp İstanbul'a dönmese ülkenin en önemli futbol akıllarından biri. Dün ilk yarıda 5 kişiyle Galatasaray savunması ve orta sahasına yaptığı baskıyla rakibin bütün pas kanallarını kesti. Elbette bunu 90 dakika yapabilmek mühimdi, zor da olsa başardılar. Mariano'nun sakatlanıp çıkmasıyla defansta pas genişliğini kaybeden Terim'in takımında santrfor Luis Suarez de olsa ilk yarıda değişen bir şey olmazdı.

Sergen Yalçın her ilkbaharda sıkılıp İstanbul'a dönmese ülkenin en önemli futbol akıllarından biri. Dün ilk yarıda 5 kişiyle Galatasaray savunması ve orta sahasına yaptığı baskıyla rakibin bütün pas kanallarını kesti. Elbette bunu 90 dakika yapabilmek mühimdi, zor da olsa başardılar. Mariano'nun sakatlanıp çıkmasıyla defansta pas genişliğini kaybeden Terim'in takımında santrfor Luis Suarez de olsa ilk yarıda değişen bir şey olmazdı.
Galatasaray'ın orta sahasında her şeyi de Belhanda'dan beklememesi lazım. Fernando'nun kaçak oyunu ve Ndiaye'nin hücuma top aktarırken beceriksizliği de özellikle ilk yarıda kaleye tek şut atan takımın problemi.
Fransız düşünür Jean Paul Sartre futbol için kısa konuşmuştur: "Futbolda her şey rakibin varlığıyla çetrefilleşir." Elinizdeki kadro ve oyun tezi ne olursa olsun karşınızda 11 futbolcu ve bir teknik adamın anti-tezi vardır. Mitroglou çıkar mıydı? Onyekuru neden sahada kaldı ve Feghouli çıktı? Bunları 90 dakika sonunda sormak kolay.

İki gerçek var, dün Sergen Yalçın'ın futbol aklı berabere biten maçta kazanan taraftı. İki, Başakşehir bugün kazanırsa Galatasaray ile puan farkını 8'e çıkartacak ve haftaya Türk Telekom'da Galatasaray- Trabzonspor randevusu var. (Fotomaç)

Galatasaray, Spor Toto Süper Lig'in 20. haftasında deplasmanda Aytemiz Alanyaspor ile 1-1 berabere kaldı. Spor basınının usta kalemleri, sarı-kırmızılı takımı analiz etti. İşte Alanyaspor - Galatasaray maçının ardından spor yazarlarının görüşleri;

Senin için hazırladığımız haberler