Spor yazarları Karabükspor Fenerbahçe maçını değerlendirdi!

15.05.2018 - 09:22 | Son Güncellenme: 15.05.2018 - 09:29

Spor yazarları Karabükspor Fenerbahçe maçını değerlendirdi!

Muhteşem Fenerbahçe... Ama "görece"! - Ercan Güven / Milliyet

Geçmişi, geleceği karıştırmadan, takımların koşullarına, durumlarına falan aldırmadan, Süper Ligi seyretmeye 33. haftadan başlayıp 33. haftada televizyonu kapatan biri varsa, bayılmıştır Karabük karşısındaki Fenerbahçe’ye!

Sarı-Lacivertin üzerine dikine, inatçı, mücadeleci ve sonuç alıcı bir takım teşhisini yapıştırmıştır.

Tabi futboldan anlıyorsa Karabükspor’un zayıflığından ve kolaylıkla teslim olmasından şikayet edebilir ama onu da “Aykut Kocaman düşmanı mısın” diye sustururlar o zaman.

Lakin bilen biliyor durumu…

Küme düşmüş Karabükspor yazılıdan çaktığını bile bile formaliteyi tamamlamak için sınavın sözlüsüne giren talebe hüviyetinde. Moleküllerine kadar dağılmış maalesef.

Fenerbahçe’ye gelince, o bambaşka bir kimlikte!

Her şeyin bir ilki olduğu gibi Fenerbahçe de çift santraforla ilk ofansif deneyini yaşıyor. Adına “güvenli futbol” dediği yarısı hazırlık pasıyla geçen mızmız oyunu bırakmış ailecek hücum ediyor. Rakibi bükmek, gol atmak için 60’ları, 70’leri beklemek, ikinci devredeki ilavelerle sonuca gitmek gibi eksantrik hesaplar, bir maçlığına değişmiş.

Neden?

Çünkü bir hafta daha “şampiyonluk ihtimalini ümit edebilmek şansı” Karabükspor’a fark atmasına bağlı. “Şampiyonluk ihtimalini ümit edebilmek şansı” ne kadar tuhaf bir lafsa,

Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansı da o kadar ilginç aslında!

Galatasaray son maçta yenilecek, bu arada Başakşehir puan kaybedecek, Fenerbahçe kazanacak, işte o zaman Karabükten topladığı averajla şampiyon olacak…

Aslında, Başakşehir ile Galatasaray’ın iki gün içinde ligden çekilmesi de bir ihtimaldir, fakat yok hükmündedir.

Her şeye rağmen önünde Karabükspor gibi bir fırsat varsa, mucizenin en katmerlisine talip olabilmek için kıyafet değiştirip çıkmış Fenerbahçe; gol atmaya oynuyor işte!

İşin tek güzel tarafı var; meğer Fenerbahçe bunu da becerirmiş. Karabükspor’un katkılarını, hatta ilk golü kendi kalesine atmasını geçin, Fernandao’nun birinci golü, Süper Ligi 33. haftada izlemeye başlayan biri için “bu takım ne kadar hızlı çıkıyor kendi sahasından” dedirtecek cinsten. İkinci golü ise rakip seyirciden bile alkış alacak kalitede.

İlk yarının skorunu yazan Fenerbahçe’nin dördüncü golünde Aatif’ın ceza alanında topla yaptığı Flamenko ise göz kamaştıracak kalitede.

İkinci yarı Fenerbahçe golleri artıyor kaçınılmaz olarak…

Soldado, bu kez uzaktan avlıyor Rybka’yı ve skor 5-0…

Galatasaray averajıyla Fenerbahçe’ninki arasında iki gol kaldığında artık dayanamıyor Aykut Kocaman!..

Takımı “Klasik Fenerbahçe”ye biraz olsun yaklaştırmak için Soldado’nun yerine Janssen, Fernandao’nun yerine Dirar’ı alarak tek santrafora düşürüyor ve çizgideki Giuliano’yu eski yerine gönderiyor.

Ne mi oluyor?

Değişen bir şey yok… Çünkü Karabükspor’un elinden gelen bir şey yok. Üstelik iyi niyetli adamlar. Oyunu da rakibi de bozmuyorlar. Muhtemel bir şeref golü atmak istiyorlar sadece ve bol bol açık veriyorlar.

Aykut Hoca’nın freni de işe yaramıyor yani…

Fenerbahçe’nin yarısı rakip ceza alanında, üst üste pozisyonlar ve altıncı gole adını yazdıran Dirar. Bitime on dakika kala Valbuena’nın da gönlü alınıyor Aatif’ın yerine girince.

Janssen de 7. golü atınca bir Valbuena kalıyor sonradan girip gol atamayan!

Attıklarına saysınlar…

Maçın özeti; şahane futbol, muhteşem skor, farklı Fenerbahçe… Lakin ne yazık ki, görece… O futbolun, skorun kime karşı olduğu da önemli.

Hiç mi getirisi yok 7-0’ın?..Olmaz mı… Şampiyon olmak mümkün hâlâ matematiksel olarak.

Defansif Fenerbahçe! - İlker Yağcıoğlu / Takvim

Sezon başından bugüne adar defansif oynadığı için eleştirilen Fenerbahçe dün akşam Karabük'te attığı 7 golle ligin en çok gol atan takımı oldu. Nasıl bir defansif takımmış ki bu kadar gol atmayı başarmış.

Köşe yazarları, yorumcular hatta futbolla ilgili herkes bütün bir sezon boyunca "Mehmet Topal ile Josef niye yan yana oynuyor?" "Valbueana bu takımda nasıl yedek kalır?" diye konuştu, durdu.

İşin kötüsü öyle bir algı yaratıldı ki, Fenerbahçe taraftarı da yazılanlara ve konuşulanlara inandı ve takımı eleştirenler kervanına onlar da katıldı.

Ama hiç kimse şunu görmedi.

Fenerbahçe, Mehmet Topal-Josef ikilisine döndükten sonra ligin en çok puan toplayan takımı oldu.

VALBUENA SORUNU

Hem daha çok attı. Hem de daha az gol yedi. "Valbuena nasıl yedek kalır?" diye konuşuldu.

Ama onun ilk 11'de başladığı maçlarda F.Bahçe'nin kaç puan kaybettiğini kimse dikkate almadı.

Kısacası algı operasyonu amacına ulaştı. Aykut hocanın hataları oldu mu? Tabi ki oldu.

Sonuçta hata yapmak insanlara mahsus. Ama bu kadar eleştirilecek ve hakarete uğrayacak kadar hata yapmadı.

Sonuçta dün gece alınan 3 puanla çok az da olsa şampiyonluk umuduyla son haftaya giriliyor. Bu şartlar altında bu durumda olmak bile büyük başarıdır.

MAÇIN EN iYİSi: AATIF

Tecrübeli oyuncu dün etkili oynadı.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: KARABÜK

Takım olarak çok kötüydüler.

Artık çok geç - Ersin Düzen / Vatan

AKHİSAR yenilgisiyle taraftarın güvenini kaybeden Aykut Kocaman, bu kez işi şansa bırakmadı ve sahaya çift forvetle çıktı. Ancak eminim, Karabükspor ligden düşmemiş olsaydı yine klasik dizilişle izlerdik sarı lacivertlileri... 

ASLINDA teknik direktör Aykut Kocaman hiç sevmese (!) de bu kez erken gol maçın gidişatını belirledi. F.Bahçe attığından fazlasını da kaçırdı. Hedef, G.Saray ile olan gol averajında öne geçmekti. Olur da, Göztepe kazanırsa diye... Ancak bana göre neredeyse imkansız.
 
BU maçta analize ihtiyaç olan konu, 6-0’dan sonra bitime 8 dakika kala Mathieu Valbuena’nın oyuna girişiydi! Kocaman’ın Valbuena ile daha imza atmadan aynı masadaki fotoğrafını, Fransız oyuncuya övgülerini hatırlıyorum. Kendi istedi ve alındı. Ki bir çok transfer onun isteğiyle yapıldı. Hatta, Konyaspor’u çalıştırırken F.Bahçe’ye geleceği belliydi. Ama sanki bu kadroyu kendisi kurmamış gibi görüntü verdi hep. Bazılarını dışladı. Var olan sorunları çözmek yerine, halının altına süpürme yolunu tercih etti. Valbuena’nın dün akşamki gibi bir yaklaşımı asla hak etmediğini düşünüyorum. 
 
2.’LİK BAŞARIDIR
 
SEZON genelindeki oyuna rağmen Süper Lig ikinciliği aslında başarıdır. Çünkü hem Başakşehir hem de Beşiktaş, F.Bahçe’den daha organize, daha keyif veren bir takım oldular... Demek ki Aykut Kocaman, biraz daha pozitif olsa, risk alsa veya olağan dışı dokunuşlar yapabilseydi bu takım rahatlıkla şampiyon olabilirdi. Ama artık bunun için çok geç!

Gereği yapıldı - Serdar Ali Çelikler / Habertürk

Maçtan önce Fenerbahçeliler’de de rakiplerinde de tek bir sorunun cevabı aranıyordu: Fenerbahçe kaç gol atacak?



Fenerbahçe bir mucize kovalıyor. Kovalanan bu mucizeye göre;

■ Galatasaray son hafta Göztepe’ye kaybedecek.

■ Başakşehir de Kasımpaşa’ya puan kaybedecek.

Bu iki mucizeye yakın ihtimal gerçekleşse bile Fenerbahçe’ye şampiyonluk için averaj lazımdı ve dünkü maçın mantığı buydu. Haftalardır bize ve okurlarına-dinleyenlerine bu ‘ihtimaller zinciri’nde bulunmayı da; kupada final oynamayı da ‘başarı’ gibi göstermeye çalışan ‘Vasatsever Fenerbahçeli’ yandaşlar açısından mucize ihtimalinin halen sürebilmesi için Fenerbahçe’nin 5-6 fark atması gerekiyordu. Aatıf’ın; Fernandao’nun ve Dirar’ın çok güzel gollerine Janssen ve Soldado da eşlik edince 7-0 geldi. Böylece 75 gole ulaştı Fenerbahçe ve atılan gol sayısında Galatasaray’ı geride bıraktı. Averajını da 41 yaptı. Muhtemelen gelecek hafta sonunda mucize gerçekleşmeyecek ve İslam Çupi’nin “Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü...” diye başlayan cümlesi yine tedavüle sokulacak.

“Ligi detaylarda kaybettik; kupada da finalde şanssızdık” diyeceklerdir.

Ya da “Ne yapacaksınız şampiyonluğu; her şey şampiyonluk mu?” diyebilirler ki demişlikleri var.

Daha da güzeli doğrudan Ali Koç’u şampiyonluğun kaçmasından sorumlu tutabilirler. Ki yalakalarına ima ettirdiler. Ama geç de olsa Fenerbahçeli uyandı ve bu masalları yemiyor artık. Müsabakada anlatılacak 2 şey var:

1- Karabükspor bu kadroyla alt ligde de çok zorlanır.

2- Fenerbahçe kendi adına gereğini yapmış ve istediği bol gollü skoru almıştır.

Valbuena meselesi ise artık kesin olarak belli oldu ki futbolla falan alakalı değil. Ya Kocaman’ın şahsi meselesi; ya Ali Yıldırım’ın takıntısı ya da futbolcuların talebiyle bu oyuncu oynatılmıyor. Başka bir açıklaması yok. Haftaya Konya’yı da yenip 72 puana ulaşacaklar ve Kocaman’ın yönetiminde şampiyonluğun geldiği seneden sonra 70 puanın üstünü ilk kez görecekler.

AATIF

İyi oynadı ama attığı gol olağanüstüydü.

SKRTEL

Bu maçta dahi sarı kart görmeyi başardı!

Fenerbahçe idman yaptı - Oktay Derelioğlu / Takvim

Fenerbahçe için bu maçta 3 puan çok önemliydi. Karabük önünde maça mutlak favori olarak çıktılar. Bundan sonra Konyaspor maçını kazanarak Şampiyonlar Ligi biletini almaları gerekiyor. Bu hedefe ulaşırlarsa ligde Galatasaray'dan sonra sonra yine başarılı ekiplerden biri olacak.

Sarı-Lacivertliler Karabük önünde antrenman maçı yaptılar ve zorlanmadılar.

Böylece Akhisar önünde kaybettikleri kupanın moral bozukluğunu biraz olsun üzerlerinden attılar.
Fenerbahçe'de Fernandao ve Giuliano takımın en iyi isimleri olarak dikkat çekti.

Sarı-Lacivertli takımın dünkü karşılaşmada en iyi yanı rakibini küçümsememesi oldu.

Daha maçın ilk dakikasından itibaren sanki çok önemli bir maça çıkıyorlarmış gibi ciddiydiler. Asla laubalilik yapmadılar.
Karabük de güçlü rakibi önünde elinden geleni yapmaya çalıştı.
Ancak gücü yetmedi. Oyunu çirkinleştirmediler.
Ancak Fenerbahçe karşısında fazla direnemediler.
Sarı-Lacivertliler bu sonuçla arka arkaya 7. galibiyetini elde etti. Bu önemli bir başarı.
Fenerbahçe eğer şampiyonluğu kaybedecekse bunda en önemli neden özellikle Gençlerbirliği ve Akhisar önünde kaybettikleri puanlar olacak.
Fenerbahçe son hafta artık bir mucize bekleyecek. Göztepe, Galatasaray'ı yener Başakşehir de puan kaybederse F.Bahçe şampiyon olabilir.
Bekleyip göreceğiz.

MAÇIN iYiSi: FERNANDAO
Tartışmasız maçın en iyi ismiydi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: RYBKA
Karabük kalecisi dün çok kötüydü.

Şimdi İzmir'e bağlanıyoruz - Gürcan Bilgiç / Sabah

Bir şeyleri değiştirmesi gerektiğini bilerek takımını tasarlamış Aykut Kocaman... Bursa ve Akhisar maçlarında güvendiği ama verimsiz kalan öndeki dörtlüye Alper-Fernandao değişikliği ile hamle yaptı.

Çift santrforlu oyuna dönmesinin dışında, takım modelinde de radikal davrandı. Dörtlü savunma, önünde iki ön libero, forvetin arkasında da Aatif-Giuliano ikilisi... 4-2-2-2 diyebileceğimiz diziliş, beş gol üretti.

Gole ihtiyaçları olduğunu bilerek ama bunun için acele etmeden oynamak da istediler. Top rakibe geçtiğinde takım konsantrasyonunu, başka bir deyişle taktik disiplini sonuna kadar hissediyordunuz. Rakibe önem verip, baskı ile sürpriz top kapıp, iki bekini de aut çizgisine kadar indirip gelmeye çalıştılar.

Attıkları goller kadar kaçırdıkları bir doksan dakika yaşıyorduk. 65'teki müdahale ile artık ayaklarını sürümeye başlayan iki forvetini de kulübeye alarak, klasik dizilişine ve düzenine geri döndü Aykut Hoca. Artık fizik olarak geriye giden Karabük takımını, fizik gücü ile de rahatsız etmenin peşine düştü. Üst üste geldi pozisyonlar ve bunları değerlendiremeyenler. İroni yapmak gerekirse, sezon boyunca yaşamadıklarını tek maça sığdıran, karşısında kaleciyi gördüğünde ayakları dolaşanlar vardı sanki. Attıkları gollerden sonra sevinçleri abartmadan, tribünlere ve meslektaşlarına gösterdikleri saygının da altını çizelim elbette.

Aatif, Fernandao ve Dirar; jeneriklik gollerin sahibi oldular. Kolay da şaşırtıp, zor olanda alkış tutturan, birbirini inkar eden müthiş performanslar. Nereden yorum yapacaksınız ki.

Son haftaya en fazla gol atan takım olarak girdiler. "Defans oynatıyor" diye şikayet edilen Aykut Kocaman, "ben başka yerden bakıyorum" tespitini yaparak, Valbuena üstünden sistem yorumu yapanların elini de tek tek sıkmış oldu.

Şimdi final haftası... İzmir'de söylenecek son söz var. Üçlü averajda şampiyon olacak Başakşehir var. "Ben işimi yaparım, gerisine bakarım" diyen Fenerbahçe de var. Bu sezonun kıymetini bilelim.

Averaj hesabı - Ahmet Çakar / Sabah

Dün gece Karabük'te önemli olan tek şey averajdı. Zira son haftada Galatasaray mağlup olur, Başakşehir de puan kaybederse Fenerbahçe için önemli olan Galatasaray'dan daha iyi bir averaja sahip olmaktı.

Dün gece de bunu başardılar. Karabükspor haftalardır kaybediyordu, dün gece de öyle oldu. Zaten kimse de aksini beklemiyordu ama atılan goller, birbirinden güzeldi. Bazı goller bu sene belki de yılın en güzel gollerine aday olacak. Bakın, dikkatle okuyun! Bazı goller diyorum... Yani birden fazla gol! Mesela Fernandao'nun uçarak voleyle attığı gol... Sahalarda kolay kolay izleyemeyiz. Ender rastlanır. Dirar'ın ikinci yarıda attığı mükemmel şutla gelen gol... O da çok güzel. Hele hele ilk yarının sonunda Aatif'ın Karabük ceza alanı içerisinde dans ederek topla oynayışı, dönüp sol ayakla ters köşeye bırakışı da bu senenin atılan güzel golleri arasına pekala girebilir.

Sonuçta Fenerbahçe, istediği averajı yakaladı. Artık yapacakları tek şey hem Galatasaray'ın mağlup olmasını, hem de Başakşehir'in puan kaybını beklemek olacak.

Kolay mı?

Tabii ki değil!

Galatasaray kaybeder ama Başakşehir kazanırsa bu kez de şampiyon Başakşehir oluyor. Galatasaray şampiyon olursa, Fenerbahçe ve Başakşehir son maçlarını kazanırlarsa Fenerbahçe ikinci olup Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynayacak.

Dün gece oynanan tek taraflı futbol ve atılan birbirinden güzel gollerle tamamlandı ve Fenerbahçe istediğini alıp İstanbul'a döndü.

Bu sene çok eleştirilen Fenerbahçe'ye bakıyoruz, ikincilik için Başakşehir'den daha avantajlı... Sezon boyu baktığımızda Fenerbahçe'nin aldığı sonuçlardan çok oynadığı futbol eleştiriliyordu.

Mesela bu sene 3 defa yenildiği Akhisar'a yenildiği 3 maçın ikisini alsa hem şampiyon hem de Türkiye Kupası sahibi olacaklardı.

Artık gözler son haftada ve herkes Galatasaray'ın yenilmesini bekliyor.

Fikstürün idman durağı - Uğur Meleke / Hürriyet

KARABÜK ilk devreyi 9 puanla tamamlamıştı, 15’inci Antalya’yla puan farkı 8’di. Yani ortada büyük bir enkaz yoktu aslında; futbolda yüzlerce takım bu noktalardan geri döndü.

Yüzlercesi de dönecek... Premier Lig’de bu sezon ilk 7 maçı 0 puanla kapatan, 16’ncı haftada da aynen Karabük gibi 2 galibiyeti olan Crystal Palace, sezonu 44 puanla 11’inci tamamladı mesela.

16 MAÇTA 15 YENİLGİ

Ancak ne olduysa oldu, Karabük yönetimi devre arasında Poko, Seleznyov, Ceyhun, Grozav, İlhan, Dany, Tanase gibi aslarını markete koyup Aralık’ta lige veda kararı aldı. Devre arasında kasalarına giren para nedir bilmiyorum, çünkü bonservisli tek satış 1.4 milyonluk Poko gibi görünüyor. Ancak belli ki futbolcu alacak ve maaşlarından kurtulmaktı amaç. Sezonun ikinci yarısındaki 16 maçın 15’inde yenildiler ve ligin tadını kaçıran bir fikstür olarak geçirdiler son 4 ayı.

KALiTE DÜŞTÜ

- Doğrusu şunu fena halde merak ediyorum: Aynı durum PL’de yaşansa, lig yönetimi bu kararı nasıl karşılardı? Etik bulur muydu? Çünkü PL’de bir maça as kadronuzla çıkmamanız bile, etik dışı kabul edilip cezalandırıldı geçmişte. Ben Karabük yönetiminin yaptığını da etik bulmuyorum doğrusu. Bu ligde bir galibiyet karşılığı yayın havuzundan 2.2 milyon lira alıyorsunuz. İddaa, Spor-Toto, Ziraat gibi sabit gelirler de cabası. Yaptığınızın teknik ya da hukuki olarak bir sakıncası yok, evet. Ama Galatasaray, Beşiktaş, Başakşehir, Göztepe, Fenerbahçe’den böyle farklar yemek bence bir ligin kalitesini bilinçli olarak düşürmek demek.

Dün Fenerbahçe, resmi bir idman yaptı, Karabük’e gelen her takım gibi. Soldado ve Fernandaoidmanın en iyileri olarak gözüktüler dün akşam. En az 6 fark kritikti, zira çok düşük bir ihtimal de olsa iş Galatasaray’la genel averaja kalırsa, avantajlı duruma geçmiş oldular o sayede.

 
Senin için hazırladığımız haberler