Spor yazarları Beşiktaş'ı yazdı!

16.09.2018 - 10:09 | Son Güncellenme: 16.09.2018 - 10:17

Spor yazarları Beşiktaş'ı yazdı!

Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'in 5.haftasında evinde Evkur Yeni Malatyaspor'u 2-1 yenerek moral depoladı. Deneyimli spor yazarları, siyah-beyazlıların dün akşamki performansını yazdı. 

İşte Ajansspor'un öne çıkan bazı yazarlardan derlediği Beşiktaş yorumları;

Güntekin Onay / Vatan

Beşiktaş ilk yarıda nitelikli bir pas oyunu oynayamadı. Bunun en büyük nedeni Pepe’nin ve Caner’in çok fazla uzun topa başvurmasıydı. Bu 2 oyuncu ilk yarı toplam 24 top kaybı yaptı. Topu yere indirip daha fazla Oğuzhan ve Llajic üzerinden oynamak yerine sürekli öne doğru uzun toplarla havadan oyun denemek Evtur Yeni Malatya’nın işini kolaylaştırdı. Quaresma’nın çizgide kalması, Lens’in dar alanda becerisinin olmaması da oyundaki olumsuzluğu arttıran faktörlerdi.

Adem Llajic ilk maçında anahtar paslarıyla oyuna zeka ve derinlik kattı. Ancak takım arkadaşlarının onu daha fazla oyunun içine alması lazım. İsveç maçının maestrosu Oğuzhan’ın da dün, gününde olmadığını gördük. Akşamın kötülerinden Quaresma 70 dakika oyunda kaldı ve 25 top kaybı yaptı. Beşiktaş’ın savunmadan uzun topla çıkma sorununa acilen çare bulması gerekiyor. Orta alanı pas geçip hücuma çıkma arzusu Beşiktaş’ın oyunu olmamalı. Babel’in oyuna girmesi de Beşiktaş’ın futbolunu yukarıya taşıdı.

Attila Gökçe / Milliyet

Merak edilen ve tartışılan pozisyondan başlayalım: Gary Medel’in gördüğü ilk sarı kart doğru. İkinci sarı kartla kızarıp oyundan çıkarılması yanlış. Çünkü Medel, rakibinin önüne hamle yapıp topa müdahale eden oyuncu. VAR sisteminin bir eksikliği var ortada. Asistan hakem sadece direkt kırmızı kartlarda uyarıyor. Sarı kartlarda müdahale söz konusu değil. Ama kırmızı kartla sonuçlanacak ikinci sarılarda da devreye girmeli. Haftaya Fenerbahçe ile sezonun ilk derbisine çıkacak takımın böyle tartışmalı kararlarla zarar görmemesi gerekirdi.

Her neyse... Hakem kararlarını maçın ana konusu olarak sunmak doğru değil. Beşiktaş, kendi saha ve taraftarının önünde maçın sahibi olamıyor. Yaşlı (27.9) ve yorgun kadrosuyla tempoyu yükseltemiyor. Kanatlardan da ortadan da rahat ve net pozisyonlar üretemiyor. Dün attıkları ilk gol ( Q7 korner-Pepe kafa) duran toptan. Babel’in golü de akan oyunda, buna itiraz yok. Ne var ki onlarca fırsat yakalamasına ve yaratmasına rağmen skor tabelasını zenginleştiremiyor. Rahatlık getirecek farkı oluşturamıyor.

Negredo geceleri Beşiktaşlı olarak uyuyor, sabah hangi takımın oyuncusu olacak, düne kadar belli değildi. Şimdi 28 kişilik kadroda bir yeri var. Ama zor günleri golle unutmasını beklemek o kadar kolay değil.  O yüzden seri yakalayıp golleri sıralaması zaman alacak. İyi niyetinden kuşku yok. Babel’e yaptığı asist takdir edilmeli. Ama ceza alanında da yalnız kalmamalı. Topu alıp üst üste çalımlarla zaman harcayan arkadaşları yüzünden yerini kaybetmemeli.

Ljajic çok iyi bir kumaş. Yine de onu Sosa, Talisca ve Oğuzhan’la karıştırmayalım. O farklı bir 10 numara görüntüsü veriyor. Çok sert mücadelelere girmiyor. Rakibine baskı yaparak topu kazanma konusunda o kadar dertli değil. Ama akan oyunda ayakları ve zihni çabuk ve yaratıcı. Ceza alanı içindeki kargaşada akıllı paslar verdi. İlk maç performansı olumlu.

Ali Ece / Fanatik

Zemin, Beşiktaş’ın oynamak istediği oyundan çok Yeni Malatyaspor’un oynamak istediği oyuna uygundu. Mourinho, Inter’i çalıştırırken Guardiola, Barcelona’sına karşı böyle zemini tercih ederdi. Lakin Beşiktaş, Şenol Güneş yönetimindeki ilk iki sezonun aksine Guardiola ekolüne yakın yerden seri pas oynamıyor ya da oynayamıyor. Özellikle son zamanlarda Beşiktaş, Espor dalında FIFA 15 oynuyormuşcsına sürekli orta kasıyordu.

Llajiç’in gelişiyle daha az orta yerden daha çok verkaç beklerken, Llajiç ilk 45’te iki kez bu alandaki klasını gösterdi. Ancak ilk yarının büyük kısmı deplasman ekibinin istediği düşük tempoda oynandı. İkinci yarıda Babel’in oyuna girişi ile Beşiktaş’ ta Llajiç’in futbol dilinden konuşan oyuncu sayısı arttı. İkinci yarıda biraz daha iyi bir Beşiktaş izledik. 10 kişi kalınca gösterilen taktiksel reaksiyon daha da iyiydi. 

Uğur Meleke / Hürriyet

Ronaldo o sırada daha 23 yaşındaydı, Türkler’le çok fazla oynamamıştı ve tanımı hiç de fena değildi bence. Zaten bana Türk ligini tanımla deseniz ya da, “Süper Lig’i diğer liglerden ayıran şey nedir” diye sorsanız, şöyle yanıt veririm: “Burası çarpışma ligi. Bu lig, göğüs göğüse oynanan bir lig. Burada futbol kemik kemiğe. Çok faul çalınır, az kart çıkar. Takımların çoğunun şeması doğrudur, alan bırakmazlar.”

Kırmızı kart adil olmadı

Dün klasik bir Süper Lig maçı izledik Vodafone Park’ta. Özellikle ilk devrede Malatyaspor, takım şemasını hiç bozmadı. Çok doğru durdular, hiç boşluk bırakmadılar. İkili mücadelelerde serttiler. Böyle takımlar 0-0’ken olağanüstü dirençlilerdir hep. Rakipleri gol bulana kadar şekilleri bozulmaz. Ve böyle takımları bozmak için birkaç yolunuz vardır: Ya olağanüstü yetenek ortaya koymalısınız. Dün 2-3 kez Ljajic yaptı sadece bunu. Ya da iyi duran top organizasyonları yakalamalısınız.

21’de Quaresma’nın dışarıya çıkardığı, Ljajic’in vurduğu organizasyon sonuçsuz kaldı. Ama 51’de artık klasikleşen bir bağlantı çıktı sahneye: Quaresma-Pepe bağlantısı... Maçı da o bağlantı koparttı zaten...

Senin için hazırladığımız haberler