Spor yazarlarından değerlendirmeler: 'Bu tablo hiç iç açıcı değil'

22.10.2018 - 09:14 | Son Güncellenme: 22.10.2018 - 12:14

Spor yazarlarından değerlendirmeler: 'Bu tablo hiç iç açıcı değil'

Kabak tadı verdi - Gökhan Dinç (Vatan)

Beşiktaş’ın milli aradan dönmeyeni sadece oyuncuları olmamış, hocası da dönememiş o aradan. Lens konusunda verdiği kararı normal karşılamak mümkün ancak ben yazmaktan yoruldum, Şenol Hoca denemekten yorulmadı. Yıllardan beri süre gelen ve seni şampiyon yapan, her denemende de sana puan ya da maç kaybettiren Atiba-Oğuzhan ikilisinin bozulması kaybın önemli etkenlerinden birisiydi. Tolgay’ı oynatmak bu kadar önemli ise Tolgay’ı 10 numara pozisyonunda oynatırsın! Atiba-Tolgay yapınca Oğuzhan ve de Beşiktaş bitiyor. 
 
SAKATLAR nedeniyle Medel-Roco ikilisi, muhtemelen hayatları boyunca bir daha yan yana oynamayacağı için bu ikili yaptığı bireysel hatalardan bahsetmeyeceğim. Ama Beşiktaş savunmasının amatör takımın yapacağı pozisyon hatalarını konuşmak gerekiyor. 2 kanat ortasında da Beşiktaşlı oyuncular adam paylaşımında ve pozisyon almada sıkıntı yaşadı. Bu tip hataların bedeli de rakip Göztepe olunca gol ile ödeniyor. 
 
ŞENOL HOCA FORMSUZ
 
ŞENOL Hoca’nın formsuzluğunun 1-0’dan sonra oyuncu değişikliği konusunda geç kalmasından da görülebilir. Oyuncu değişikliğini 2-0’dan sonra yaptı. Biraz daha erken davransa belki saha içindeki oyunculara da bir mesaj göndermiş olurdu. Kaldı ki en son ne zaman sahaya çıktığını kendisinin bile hatırlamadığı Mustafa’yı, Larin’den önce kurtarıcı olarak sahaya atmak ne demek? Hocam sadece ‘Elimden gelen her şeyi yaptım, Mustafa’yı bile oyuna aldım’ demek için mi yapıyorsun bunu? 
 
HAFTALAR öncesinden söylediğim gibi, hocanın Beşiktaş’la işi bitmiş. Beşiktaş’ın işi bitmeden yönetim erken davranmalı ve hocanın en azından sezon sonuna kadar konsantrasyonunun arttıracak bir şeyler yapması lazım. G.Saray’ın puan kaybettiği haftada kazanmak çok önemliydi. Beşiktaş bu hafta kaybettiği 3 puanın telafisini yapar ama bu çok iyi yolda olmadığı için yapacağı bir şey olmayacak. Ligimizde zirve yarışındaki takımların hemen hemen hepsi bu ve bunun gibi puan kayıplarına sezon sonuna kadar birçok kez imza atacak zaten.

VAR'la geldi, eridi bitti - Attila Gökçe (Milliyet)

Futbolda istatistiklere bakarak yorum yapmanın, karar vermenin yüzde yüz garanti olmadığını baştan söyleyelim... Ama yine de Beşiktaş’a gol kralı kimliğiyle gelip uzun süre yok sayılan Vagner Love’ın hakkını teslim etmek gerekiyor. Vagner Love, Beşiktaş’a gelmeden önce 10 penaltı atışı kullanmış, 10 gol atmış...
VAR’ın teslim ettiği penaltı hakkı, Love’a değil, Oğuzhan’a takdim edildi.
Takım Kaptanı, topu Love’a değil, kendine sakladı. Olabilir... Bu atış hakkı belki de Şenol Güneş’in önceden açıkladığı bir tercihe dayanıyordu. Hoş Quaresma o dakikada oynuyor olsa kimselere bırakmazdı, o da ayrı bir konu.
...Ve Kaptan, sağıyla Beto’nun sağına kötü bir vuruş yaptı. Oysa Oğuzhan, Portekizli rakibinin vuruştan önce sağına yöneldiğini görmeliydi. Oğuzhan’ın beşinci penaltısında üçüncüyü kaçırdığına tanık olduk. Beto da Süper Lig’deki 9. penaltıda 6. kurtarışını yapmış oldu. Başka bir gerçek: Beşiktaş son yıllarda penaltı kaçırdığı maçları kazanamamış. Özeti: VAR’la gelen Beto ile YOK oldu. Beşiktaş eridi, bitti, gitti!

Beşiktaş  iyi başlamıştı maça... Penaltı kazandıkları pozisyona (Dk.17) kadar akıllı, baskılı, yardımlaşmalı oyunla Göztepe’yi kendi yarı sahasına kilitleyip sindirmişti. Gökhan ve Caner’in iki kanattaki oyunu, Lens ve Babel’in biraz da içeri kaçmasına ve Göztepe üzerindeki baskının artmasına  yol açtı. Tolgay ve Atiba oyunun merkezini tutarken Love, Babel , Oğuzhan ve Lens  şut atmayı adeta unuttular. En iyi fırsatları dar alanda paslaşarak harcadılar.  Göztepe de baskıyı çabuk atlatıp oyuna ortak oldu.
Şenol Güneş’in oyuncu hamlesini ikinci yar başlarken yapacağını düşünenler yanıldı. 51’de  Jerome kafa vuruşuyla Medel -Roco ikilisine ilk cezayı kesti. 61’de Oğuzhan -  Quaresma değişikliği... Ve 60’da Wallace Reis’in kafa golü. İki kafa 2-0... Hava toplarındaki başarısızlık bir yana, Beşiktaş savunmasının dar alanda pas üstüne pas yapıp, Göztepe’yi iştahla kendi yarı sahasında tutması bence yenilginin en temel nedeni. Bir de Karius’la fazla oynamak, sanırım sakıncalı.

İki takım da saha içinde yaklaşık 30 yaş ortalamasıyla mücadele etti. O nedenle birlikte yoruldular. Fizik kaliteyi bir yana bırakırsak, Beşiktaş’ın mental ve psikolojik  çöküşü maçın sonucunu belirledi.
İki takım da saha içinde yaklaşık 30 yaş ortalamasıyla mücadele etti. O nedenle birlikte yoruldular. Ama  Göztepe daha çok koştu (111-105 km.) Fizik kaliteyi bir yana bırakırsak, Beşiktaş’ın mental ve psikolojik  çöküşü maçın sonucunu belirledi.
İlginç bir hafta oldu. Üçü de puan kaybetti. Demek ki “büyüklük” saadet getirmiyor!.

Kartal, İzmir'de lastik patlattı! - Bilal Meşe (Milliyet)

Süper Lig’de 9. haftayı geride bırakırken, görüyoruz ki adı ne olursa olsun, hiç bir takımın işi kolay değil, büyükler dahil takılan, takılana! Tıpkı dünkü Beşiktaş gibi!

Evet Kartal’da da işler yolunda gitmiyor, mazisini mumla arıyor! Gördük ki, Göztepe karşısında ilk yarıda sürekli baskı yapan, penaltı kaçıran Beşiktaş, ikinci yarıda iki duran toptan teslim bayrağını çekti! Kartal’ın yenilgisi bence asla sürpriz değil, zaten kör-topal gidiyordu, dün de lastik patlattı!

Özellikle gol yollarında müthiş sancılı Kartal...Cenk Tosun’un yeri hala bom-boş... Güneş hoca Vagner Love umut bağladı, Larin ve Mustafa Pektemek ne güne duruyor hocam?

Göztepe karşısında ne yaptı Vagner Love? Kaleye arkası dönük pozisyonlarda müthiş etkisiz, bırakın bunu ayağındaki topu kontrol etmekte zorlanıyor, siz hala onu tercih ediyorsunuz! Savunmanın bankosu Pepe sakatlandı, Vida malumunuz cezalı.Güneş ne yapsın, elinde bir Roco var, yanına da çaresiz Medel’i monte etti. İlk yarıda öyle bariz hata yapmadılar, ikinci yarının 51.dakikasında duran toptan Jerome’nin golünde ikisi de sınıfta kaldı! Bu Reis, sahneye çıktı, kalabalık savunma arasından kafayla takımını iki farka taşıdı. Dememiz o ki, duran toplarda adam paylaşımı sıfırın altında sıfır!

Eeee, bir de elinizin altındaki en etkili silahınız Quaresma’yı rekabet yaratacağım diye yedekte oturtursanız, olacağı da budur! Valla Quaresma’yı Lens ile kantara koymanın doğruluğunu kim savunabilir? Portekizli yıldızı yedek soyundurmak, ayağınıza kurşun sıkmaktır!

Kartal, bu handikaplarına karşın Göztepe deplasmanında rakibine oranla daha etkili bir oyun ortaya koydu.Beşiktaş, baskılı oynamasına karşın üçüncü bölgede maalesef etkili olamadı... Bunun temeli de Vagner Love’ın yaptığı top kayıplarıdır. Love, uzatma dakikalarında net bir pozisyon buldu, onu da dışarı attı!

Gelelim penaltı pozisyonuna...Caner’in kullandığı korner atışında Reis, topu elle oynadı, VAR’dan Fırat Aydınus’a uyarı geldi!Tecrübeli hakem pozisyonu inceledi ve penaltı noktasını gösterdi. Kaleci Beto’nun başarılı bir file bekçisi olduğu herkesçe biliniyor. Oğuzhan gibi plase atmayı tercih ederseniz, Beto gole izin vermez! Kaldı ki penaltı atışlarındaki plase vuruşlar artık demode oldu!

Göztepe’ye helal olsun, iyi mücadele ettiler, savunmalarını sağlam tuttular, Pepe-Vida yokluğunu müthiş değerlendirdiler. İki gol buldular, alkışı da övgüyü de fazlasıyla hak ettiler.

Bahanesi yok - Ömer Üründül (Sabah)

Göztepe; deneyimli kalecisi Beto'dan, ileri uca kadar iyi ve uyumlu bir kadroya sahip... Ayrıca Bornova Stadı'nın kapasitesi yetersiz olmasına rağmen müthiş bir seyirci desteğine sahipler. Bunları göz önüne aldığımızda Beşiktaş'ın işi oldukça zordu. Üstelik iki önemli stoperinden mahrumdu. Mücadeleli, tempolu bir ilk yarı izledik. Beşiktaş genelde oyunun kontrolünü elinde tutan taraftı. Bunun en önemli nedeni, birbirlerini iyi tanıyan Atiba-Tolgay-Oğuzhan üçlüsünün birlikte oynamasıydı. Ancak üretkenlik sağlayamıyorlardı. Çünkü kaliteli ileri uç oyuncuları, fizik olarak yetersiz kalıyorlardı. Penaltı ustası Beto, Oğuzhan'a geçit vermedi. Rakip baskı kurmuşken Karius arkadaşına ayağa oynadı, kaybedilen top, Beşiktaş'ı skor dezavantajına düşürdü. Bir de duran toptan ikinci gol gelince artık seyircisiyle bütünleşen mücadeleli bir futbol oynayan Göztepe karşısında yapacakları fazla bir şey yoktu.
Rakibin adeta hediye ettiği bir penaltıyı kaçırıyorsan, devre sonunda yakaladığın en net fırsatta Vagner Love boş kaleye atacak arkadaşı Lens'e vermeyip, şut atıp kaçırıyorsa, bir de kaleci aklına Şampiyonlar Ligi finali gelen, ilk golün hazırlayıcısı Karius olunca yenilgi için bahane kalmıyor.
Dün geceki karşılaşmada İki konu daha benim dikkatimi çekti: Birincisi; Babel'in bitikliği... İkincisi; Şenol Güneş'in Quaresma konusu. Konya'da takım yenikken kırmızı kart görecek diye devrede Quaresma'yı çıkartmıştı. Dün onu devre arasında sahaya sürmesi gerekiyordu. Hadi onu yapmadı, iki farklı skor dezavantajından sonra niye oyuna aldı. Kırmızı görsün diye mi?

Alternatif bir oyun şart - Metin Tekin (Sabah)

Beşiktaş'ın 11'ine baktğımızda en büyük sorunu Vida ve Pepe'nin olmadığı savunma dörtlüsünde, uzun süredir oynamayan Roco ve zaman zaman oynayan Medel'in handikap olup olmayacağıydı.
İlk 15 dakika istediği gibi oyuna hakim olan bir Beşiktaş vardı. 19. dakikada kazandığı penaltı ve Oğuzhan'la bunu kaçırması kırılma noktası oldu. Son 3 resmi maçta kullandığı penaltıyı kaçırmış bir Oğuzhan istatistiği var. Sonrasında sadece Oğuzhan'ın değil takımın da kafası kaçan penaltıda kaldı. Oyunun geniş alanda oynanmaya başlaması, orta sahaların çabuk geçilip gel-gite dönülmesi, Göztepe'nin istediği oyunun resmiydi.
Beşiktaş, ikinci yarının başlangıcıyla geriye düşüşünden sonra ne tepki gösterebildi ne oyunu tekrar eline alabildi.
Dağılan oyunda bir türlü üretemeyen Beşiktaş'a dönüştü. Quaresma girdi, kenar ortaları başladı, çift santrfora dönüldü fakat yine de istediğini başaramayan bir Beşiktaş performansı vardı.
Biraz bireysel performans olarak bakarsak Caner, sol bekten çok oyun kurucu ama bu sezon itibariyle bu konuda çok geride kalan bir Caner izliyoruz.
Büyük top kayıplarıyla oynayan verimsiz bir sol kenar oyuncusuna dönüştü. Caner'i belki çok iyi bir savunmacı olarak adlandıramazsınız ama önde hücumda yaptığı oyun önemlidir. Bu sene istenen seviyeye ulaşmadı. Tolgay ilk golün sebebi olan oyuncu olarak öne çıktı.
Merkez savunması hariç isim isim bakıldığında bu kadrodan daha iyi oyunlar beklememize rağmen sezon başından bu yana istenen olamadı. Neden olamadı? Niye olmuyor? Bunların hepsinin cevabı Şenol Hoca'da ama bir şekilde artık Beşiktaş alternatif bir oyun arayışına girmeli. Evet Beşiktaş deplasmanlarda kazanamıyor ama uzun bir aradan sonra ilk kez evinde kaybeden bir Beşiktaş'ı da gördük Antalya maçında. O güçlü oyunundan nasıl uzaklaştığını anlamak lazım.
Çünkü şampiyonluk oyununda iç saha-dış saha farketmez.

Güneş çalışmamış -  Erman Toroğlu (Sabah)

Önce Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'dan başlayalım. VAR böyle olur mu? VAR'da ne var? Yusuf Namoğlu abim, sonra çark et, dön baba dön. Ben böyle demedim. Ağladı da ağladı. Sonunda ne oldu? Ağlama neticesini gösterdi. Fırat Aydınus hadi pozisyonu görmedi diyelim, öyle verdi diyelim.
VAR'a gidip bakıyorsun. Pozisyon net faul. Ama Orman hafta arası düdüğü çaldı. VAR'ı da kenara attı, hakemleri de Yusuf Namoğlu'nu da...
Bu nedir biliyor musunuz? Gücünüz bitmiştir, artık aciz bir durumdasınızdır. Denize düşen yılana sarılır. Fikret Orman bilmiyor mu şimdiye kadar VAR'ın ne yaptığını? O önündeki maçlar için bunu yaptı, başarılı oldu. Ama Orman bu kadar çalışırken Şenol Güneş dersini iyi çalışamamış. Şenol'un elinde Vagner Love diye bir oyuncu var. Türkiye'de 10 penaltı kazanmış. Hepsini Vagner atmış, hepsini gol yapmış. Sen dün Oğuzhan'a attırıyorsun.
Bırakın hikayeyi. Şampiyon olamayınca suç hakemlerde, şampiyon olurken keramet sizde. Takım kötü oynarken, yolla hakemlere gitsin. Aslında takıma iyilik yapmıyorsunuz.
Beşiktaş'ın durumu böyle, Göztepe'nin nasıl? Maliyetlerinin kaç olduğunu bilmiyorum ama bir takım kurmuşlar. Bundan önce oynadıkları 4 maçı kazanmışlar, 4'ünü kaybetmişler. Bu şudur. Ben çıkar oynarım. Defans-mefans benim işim değil. Yenersem yenerim, yenilirsem yenilirim.
Beşiktaşlılar maçtan önce 'bize defans yapanları açamıyoruz' diyordu. Arkadaş gazoz kapağı mı açıyorsunuz! Göztepe kabak çiçeği dolması gibi açık oynadı. Topu kapınca hücum ettiler, kaptırınca defans yaptılar. Göztepe dün adam gibi top oynadı, adam gibi mücadele etti. Göztepe seyircisini tebrik ediyorum. 90 dakika boyunca takımlarını böyle teşvik ettiler. Rakibin otobüsüne taş atanı, sahaya yabancı madde atanı kabul etmem.
Fırat Aydınus'a gelelim... Cin olmadan şeytan olanlardan. Artık sona geldi, öyle uyanık çalıyor, öyle uyanık çalmıyor ki kendisi bu işi çok iyi biliyor!

Her şeyi eksik - Ali Ece (Fanatik)

Önemli eksikleri olan Beşiktaş’ın bu çetin ceviz deplasmanda zorlanması kaçınılmazdı. Disiplinli Göztepe takım savunması karşısında çok fazla pozisyona girmesini beklemiyorduk, bu yüzden kalede Beto gibi bir usta varken son vuruşlarda daha garanti vuruşlar gerekiyordu. Penaltı, futboldaki en net gol pozisyonlarından birisi ama Oğuzhan’ın penaltı vuruşu kaçırma garantiliydi! Kariyeri boyunca yüzde 20 gibi bir penaltı kurtarma yüzdesine sahip olan Beto, Türkiye’ye geldiğinden beri birçok penaltı kurtardı. Bu penaltı kurtarma mahareti, yüzde 50’si yeteneği sayesinde ise kalan yüzde 50’si de her maç öncesi rakibinin muhtemel penaltıcılarını incelemesi sayesinde. Oğuzhan’ın kalecinin sağına vurduğunu sadece Beto değil tüm Türkiye biliyor! Babel varken daha önce de kaçıran Oğuzhan’ın neden penaltı kullandığını ise kimse bilmiyor!

Gecenin sorusu

Beşiktaşlı oyuncular Jerome’u hiç izlememiş olsalar bile adamın boyunu posunu da mı fark etmediler?

Maçın starı

Göztepe Teknik Direktörü Bayram Bektaş, Beşiktaş’ı çok iyi analiz etmiş. Castro da saha içinin en iyisiydi.

Maçın olayı 

Mustafa Pektemek’in kurtarıcı olarak sahaya sürülmesi

Kısa mesaj

Perşembe gecesi her şeye gebe

Sabırlı oyunun karşılığı! - Erman Özgür (Fanatik)

Özellikle oyunun kilidini çözmesi beklenen Oğuzhan-Lens ve Babel gibi oyuncuların son pas seçimlerinin vasatı aşamaması pozisyon kısırı bir ilk yarı getirdi. Bir de üstüne Oğuzhan’ın penaltıyı kaçırması Göztepe’nin direncini düşürme fırsatının da kaçması demekti. Hücumda ise Göztepe’nin Yasin odaklı atakları 1-2 kez Medel’i hataya zorlamasına rağmen pozisyona dönüşmedi. 2. yarıya ise Beşiktaş’ın geriden oyunu kurma silahına hücum presle karşılık verdikleri ilk anda Castro’nun çabuk ve isabetli ortasında Jerome ile golü bularak sabırlı oyunun karşılığını aldılar. Arkasından duran toptan Reis’le attıkları gol ile maçı garantiye aldılar. Sonuçta Beşiktaş özellikle hücumda etkisiz kaldığı bir maçı kaybederken Ljajic, Pepe gibi oyuncuları da çok ararken özellikle de duran toplardaki savunma zaafiyeti göze batan en önemli ayrıntı oldu.

Gecenin sorusu

Oğuzhan’ın Beşiktaş’ın penaltıcısı olmadığını anlamak için futboldan çok fazla anlamaya gerek olmayan bir istatistik varken bu ısrar neden?

Maçın starı

Maçın yıldızı-Beto maçın en önemli anında kurtardığı penaltı ile maçın kaderini belirleyen ilk oyuncu olurken, Castro’nun orta sahadaki dinamizminin yanında ilk goldeki asisti de onu maçın yıldızlarından biri yaptı.

Maçın olayı

Oğuzhan’ın yeteneğine rağmen oynadığı oyun ve kaçırdığı penaltı ile Beşiktaş takımına faydası mı yoksa zararı mı var karar vermek zor.

Deplasmanda yine kayıp / Güntekin Onay (Vatan)

BEŞİKTAŞ, bu sezon ilk kez bir deplasmanda güçlü bir oyunla başladı. Topa sahip olan ve etkili pres yapan siyah-beyazlılar, Göztepe’nin dirençli ve kalabalık savunmasını açmakta zorlandı. Oğuzhan’ın kaçırdığı penaltı ise maçın dönüm noktasıydı. Penaltı kaçabilir. Hele de rakip kaleci Beto ise. Ancak kullandığı son 3 penaltıyı da gole çevirmeyen ve attıklarıyla beraber hep aynı köşeyi seçen Oğuzhan’ın iyi bir penaltıcı olduğunu söylemek zor. Kanımca penaltıyı Love veya Babel kullanmalıydı.
 
GÖZTEPE’YE ilk 45 dakika pozisyon vermeyen Beşiktaş’ın ilk yarıdaki doğru yaptığı işler dışında orta alanda basit top kayıpları da göze çarpan olumsuzluktu.
 
NİTEKİM Beşiktaş’ın yediği gol öncesinde Tolgay Arslan’ın basit bir top kaybı var. Gol Göztepe’nin iştahını arttırırken Beşiktaş gereken reaksiyonu gösteremedi. Siyah-beyazlı ekip iyi başladığı ve penaltı kaçırdığı maçta golü yedikten sonra yine kronikleşmiş deplasman görüntüsüne döndü. Ayrıca Beşiktaş’ta tamir edilmeyen ve sürekli tekrar eden hatalar var. Örneğin Caner Erkin’in top kayıpları. Dün 35 top kaybıyla oynamış. Adriano dönmediği sürece hem savunmadaki sorunlar hem de bu top kayıpları devam edecek.
 
KABUL EDİLEMEZ
 
BU sezon dış sahada sadece Erzurum karşısında kazanmış olmak Beşiktaş için kabul edilebilir bir tablo değil. Malmö, Linz ve Partizan maçlarını da hesaba katarsak Beşiktaş’ın bu sezon 8 deplasmanda sadece 1 galibiyeti var. Ligin en kaliteli kadrosunun geçen sezonu 4. bitirmesi ve şu anda da ligde 5. sırada bulunmasını birileri izah etmeli. Çok tahmin edilebilir bir oyun, taktiksel, fiziksel ve defansif organizasyon açısından çok geriye giden bir takım var. Başta Oğuzhan ve Tolgay olmak üzere bireysel olarak da performansını yukarı çıkartan ve gelişme gösteren bir oyuncu yok. Bu tablo hiç iç açıcı değil.
Senin için hazırladığımız haberler