Spor yazarları Fenerbahçe ve Galatasaray'ın Avrupa maçlarını yorumladı

Akın Ungan
14.02.2025 - 09:36 | Son Güncellenme: 14.02.2025 - 09:44

Spor yazarları, dün akşam oynanan Fenerbahçe - Anderlecht ve AZ Alkmaar - Galatasaray maçlarını değerlendirdi. İşte Jose Mourinho ve Okan Buruk yorumları.

Spor yazarları Fenerbahçe ve Galatasaray'ın Avrupa maçlarını yorumladı

AJANSSPOR HABER

UEFA Avrupa Ligi'nde temsilcilerimiz Galatasaray ve Fenerbahçe, son 16 turu play-off müsabakaları oynadı. Eşleşmelerin ilk maçlarında Fenerbahçe, Kadıköy'de Anderlecht'i ağırlarken, Galatasaray ise AZ Alkmaar deplasmanına gitti.

Dün oynanan maçların ardından Fenerbahçe, taraftarı önünde 3-0 kazanarak tur için büyük avantaj elde etti. Galatasaray, Hollanda'da AZ Alkmaar'a karşı etkisiz oyun sergileyerek, mücadeleyi 4-1 kaybetti. Sarı-Kırmızılılar böylece tur şansını çok zora soktu.

Spor yazarları, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın Avrupa maçlarını kaleme aldı. Yazarlar, iki büyük kulübün oyunlarını, teknik direktör ve futbolcu performanslarını değerlendirdi.

Mourinho "If if if (eğer eğer eğer)" demişti

Uğur Meleke (Hürriyet): Sarı lacivertlilerin Ağustos’ta Lille’e elenip Devler Ligi’ne veda ettiği maçın hemen ardından Mourinho basın toplantısında hedefini kupa olarak belirlemişti. "If if if (eğer eğer eğer)" demişti, hakemler bir engel çıkarmazsa; hedefinin diğer çalıştırdığı takımlardaki gibi kupa olduğunu söylemişti. Dün Anderlecht’e karşı daha tutkulu bir Fenerbahçe izledik.

Buruk'un ayarlarla bu kadar fazla oynaması doğal değil

Uğur Meleke (Hürriyet): Sarı-kırmızılılarda diziliş de personel de çok sık değiştiğinden bir oyun ezberi oturduğunu söylemek güç. Şaşkın sol stoper Berkan daha birinci dakikadan itibaren SOS vermeye başladı. Genç Poku onu her pozisyonda geçti, Parrott da Cuesta’ya üstünlük kurup maçı 2-1’e getirince 40’ta formasyon değiştirdi Okan Hoca. Ve klasik 4-2-3-1’e döndü. 40’la 45 arası Cuesta sağ bekti. 46’da bu kez Cuesta stopere geçti, Kaan sağ beke. Sadece 50 dakika içinde Kaan önce ön libero, sonra stoper, sonra sağ bek görevi yaptı. En sonunda da atıldı! Berkan maça sol stoper başladı, ön libero devam etti, 70’te sol bekken oyundan çıktı. Elbette biliyorum Galatasaray’ın çok fazla eksiği olduğunu. Ve evet bir kırmızı kart da var tabloda. Ancak bir teknik adamın maç içinde ayarlarla bu kadar fazla oynaması, oyuncuların yerini birer piyonmuşçasına bu kadar sık değiştirmesi doğal değil.

Fred'in eline gelen topta VAR'ın "devam" yorumu gecenin şansı

Gürcan Bilgiç (Fotomaç): İyi oynanması şart olmayan ama kazanılması gerekli olan bir 90 dakika, Belçika seyahatinin biletine "avantaj" yazdırdı. Dört solak; Yusuf, Kostic, Szymanski ve En-Nesryi maçın öne çıkanları oldular. İlk defa yan yana gelen defans üçlüsünün minimum yanlışta kaldığını, 21'de Fred'in eline gelen topta Alman VAR hakeminin "devam" yorumunun gecenin şansı olduğunu da belirtelim.

İlk iliği kaçıran, düğmeleri ilikleyemez

Levent Tüzemen (Fotomaç): İstanbul'da mucize olur mu bilemem ama Galatasaray, Avrupa defterini Hollanda'da kapattı. Kaybetmek futbolun içinde var. Ancak teslimiyetçi olmak Galatasaraylı oyunculara yakışmadı. AZ Alkmaar maçı öncesi Okan Buruk'un elinde derin bir kadro yoktu. Ama Hollanda takımının oyunu hakkında elde bir röntgen vardı. Bu bilgiye rağmen rakibe geniş alan bırakmak, uzun top oynamasına izin vermek ve güvenli oyunu tercih etmemek maalesef Okan Buruk'un zaafıydı. Bir atasözü şöyle der: İlk iliği kaçıran, düğmeleri ilikleyemez. Eldeki oyuncu yapısına göre doğru pozisyonlar konusunda doğru tercihler yapamamak Galatasaray'ın kötü oyununun baş aktörü oldu. Okan Buruk'un dama taşı gibi sürekli Jelert, Kaan Ayhan, Barış, Sallai ve Berkan'ın yerlerini değiştirmesi çaresizliğinin göstergesiydi. Eksik kadronun daha dengeli oynaması ve rakibe fazla pozisyon vermemesi için "Kompakt futbol" anlayışını Okan Buruk'un düşünmemesi tamamen akıl tutulmasıydı. Sistemler maç kazanmaz, stratejiler daha önemlidir. Mourinho'nun beğenilmemesine rağmen savunma güvenliğinden vazgeçmemesi doğru bir hamledir. Bu arada bazı oyuncular da Okan Buruk'a yardımcı olmadığı gibi resmen köstek oldular.

Üç tane büyük kazanç var

Ömer Üründül (Sabah): Defans bloğu başarılıydı. Yusuf geleceği parlak bir oyuncu. Fiziki düşüş yaşayan Amrabat'a alan daraldığı için stoperdeki görev yeri çok iyi geldi. Ciddi maç eksiği olan ve fizik olarak hazır olmayan Skriniar çok deneyimli bir stoper oldugunu dün gece iyice belgeledi. Dzeko yine elinden geleni yaptı. En Nesyri alışılmış mükemmel gollerine bir yenisini daha ekledi. Üç tane büyük kazanç var. Biri İrfan Can'ın kalede gün geçtikçe güven vermesi. Diğer ikisi bu sezon ben dahil eleştirilen Fred ve Szymanski'de ciddi bir diriliş vardı. Sahanın yıldızı Filip Kostic'ti. Kavisli mükemmel ortalar yapıyor. Eğer ona benzer bir sağ kanat oyuncusu olsa iki santrfor daha fazla gol katkısı verirler. Ne Osayi ne de Mert Müldür bu tarz kanat futbolcuları değil. Talisca ise kısa sürede çok ağır göründü. Rakibin tüm riskleri aldığı bölümlerde geniş alanda pozisyona girebilecek oyuncu yoktu.

Teknik kadronun gevşek vidalarını Dursun Özbek sıkmalı...

Bülent Timurlenk (Sabah): Olaylar Galatasaray'da hiçbir yöneticilik tecrübesi olmayan, menajerler marifetiyle transfer yapmaya çalışıp, eline gözüne bulaştıran, sıkıştığında da sırtını dayadığı GSİYAD'a güvenip G.Saray başkanına istifa tehdidinde bulunan İbrahim Hatipoğlu'nun eşrafıyla gülümseyerek kestiği, üzerinde 'Bu sene o sene' yazan Avrupa Ligi pastasıyla başladı. Futbol böyle şımarık adamları sevmez. İlk 8 şansını fikstürün son maçı olan Ajax'a bırakmak, yetmedi bir de üstüne play-off turunda omurgadan 3 adamı kaybetmek Okan Buruk'un takımı için play-off turunda koskoca bir hendekti. G.Saray'ın, Berkan'ın 11'de başladığı bir maçı kazanma ihtimali her zaman düşüktür. Hele bir de defans hattında ve hatta 3'lü defansla oynuyorsa. G.Saray, dün 3'lü başladığı, 4'lü devam ettiği oyunda ne diziliş olarak ne de taktik olarak ne oynadığını bilmeyen bir takımdı. Okan Buruk, maçtan önce 11'inin sızdırıldığından mustaripti. Ajax deplasmanı ve dünkü maç öncesinde yol geçen hanına dönen G.Saray kampında berberlerin futbolcu katında fotoğraf çekildiği, lobideki kalabalığın futbolcuları rahatsız ettiği, yetmedi böylesi kritik deplasmandan 3 gün öncesinde cezalı Torreira'nın doğum gününde vur patlasın çal oynasın diyen takımın 11'i sızsa ne olur sızmasa ne olur. İdeal 11'in sahada olmadığı doğrudur. Ancak teknik kadronun bu gevşek vidalarını başkan Dursun Özbek sıkmalı. Çünkü futbol şube sorumlusu İbrahim Hatipoğlu, Avrupa Ligi pastasını yiyor.

Son 10 yıldır Fenerbahçe'ye gelen en iyi santrfor...

Emre Bol (Fotomaç): Fenerbahçeli taraftarların uzun bir aradan sonra rahat bir şekilde izlediği bir karşılaşmaydı. Daha ilk maçtan turun kapısının ardına kadar açıldığını söylemek gerek. Artık Mourinho oyununu biliyoruz. Özellikle sol kanatta alternatifsiz kalmak çok zorlamıştı. Şimdi ise listeye yeni yazılan Kostic ne kadar doğru bir tercih yapıldığını gösterdi. Maçın başından sonuna o kadar çok gidip geldi ki inanın izlerken yoruldum. Savunma hattı artık güven veriyor. Hem Skriniar'ın gelmesi hem de Yusuf'un mükemmel performansıyla rakibe doğru düzgün pozisyon verilmedi. Yusuf Mourinho'nun dediği kadar var. Uzun boyuna rağmen ağır değil ve temiz ayağı var. Oynadıkça, tecrübe kazandıkça farklı seviyelere çıkacak. En-Nesyri kafayla öyle bir gol attıki şapka çıkarılacak cinsten. Penaltı noktasının gerisinden mermi gibi vurdu. İnan elinle atsan oraya gitmez. Son 10 yıldır Fenerbahçe'ye gelen en iyi santrfor... Ben artık turun geçildiğini düşünüyorum. Bu Fenerbahçe hayal kurduruyor. Devre arası yapılan takviyeler takımın çehresini tamamen değiştirdi. Mourinho'nun kontrollü oyunu Avrupa'da çok iş yapar. Unutulmasın Fenerbahçe son 13 resmi maçta mağlubiyet yüzü görmedi. Taraftarlardan bir isteğim var. Her takım oyuncularına gol şarkısı yapıyor. Siz neden En- Nesry Havayolları için bir şeyler düşünmüyorsunuz?

Ne de olsa "Adı Aslan, işi destan!"

Zeki Uzundurukan (Fotomaç): Dünkü maçta Abdülkerim Bardakcı, Muslera'dan daha çok kurtarış yaptı! Varın gerisini siz hesap edin! Galatasaray, takımın omurgasındaki üç dev ismin (Davinson, Torreira ve Osimhen cezalıydı) eksikliğini derinden hissetti Hollanda'da. Okan Buruk, elindeki kadrodan maksimum verim alabilmek için oyuncuların yerlerini adeta dama taşı gibi değiştirmek zorunda kaldı. Ama eldeki malzeme, yüzleri güldürecek kadar kaliteli değildi maalesef! Sakat ve cezalıların çokluğu nedeniyle Galatasaray yedek kulübesinde tam 7 altyapı oyuncusu vardı. Maçın hikayesi kötü giderken, Okan hoca dönüp yedek kulübesine şöyle bir baktığında 'bu maçı kiminle çevirebilirim ben?' sorusunu çokça sormuştur kendine. Bu soruya gerçekten cevap bulmak zordu AFAS Stadı'nın çimlerinde...

Muslera bu kadar kötü performans sergileyecekse, kaleye acilen Günay Güvenç geçmeli. Dünkü kötü performans Muslera'ya hiç yakışmadı. Galatasaray çok gol yiyor. Bu kadar kaliteli stoperlere rağmen kalende tonla gol görüyorsan, sorun Muslera'dan kaynaklanıyor demektir. Galatasaray, Hollanda'dan kabus gibi bir skorla dönüyor. Rövanşta tam kadro sahaya çıkacak bir Galatasaray; 4-1'lik yenilginin üstesinden gelir! Galatasaray'ın kağıt üzerinde bakıldığında rövanşta işi hiç kolay değil! Ama Aslan zoru sever! Ne de olsa; 'Adı Aslan, işi destan!'

Senin için hazırladığımız haberler