Tolgay Arslan: "Fenerbahçe kararımdan vazgeçmedim"

31.03.2019 - 02:51 | Son Güncellenme: 31.03.2019 - 00:00

Tolgay Arslan: "Fenerbahçe kararımdan vazgeçmedim"

Fenerbahçeli Tolgay Arslan Haber Global'den Yağız Sabuncuoğlu'nun sorularını yanıtladı. Tolgay Arslan'ın yaptığı açıklamalar şu şekilde:

"DİK DURDUM VE FENERBAHÇE KARARIMDAN VAZGEÇMEDİM"

“Çok zor günler geçirdim. Son güne kadar bekledim ve sabırlı davrandım. Sıkıntılı zamanlar yaşadım ama dik durdum ve kararımdan vazgeçmedim. Fenerbahçe benim hayalimdi. Son günde de olsa Fenerbahçe formasına kavuştum.”

"YA FENERBAHÇE OLUR YA DA BEŞİKTAŞ'TA KADRO DIŞI KALIRIM"

“Açıkçası sadece Fenerbahçe'yi düşünmüştüm. Başka takımlardan da teklifler aldım. Fakat kadro dışı kaldığım ilk günden beri kafamda Fenerbahçe'ye gelmek vardı. Transfer döneminin son gününe kadar menajerime de bunları söyledim. Başka takımlarla bana geliyordu ama ben hiçbirini istemedim. "Ya Fenerbahçe olur ya da Beşiktaş'ta kadro dışı kalmaya devam ederim" dedim. Çünkü burada bana verilen bir söz vardı. Benim de onlara verdiğim bir söz vardı. Ben de bu sözü tuttum.”

"TEKLİFLER VARDI AMA SADECE FENERBAHÇE'Yİ İSTEDİM"

“Transfer sürecimde başkanlarla bir görüşmem olmadı. Sadece menajerimle irtibat halindeydim. Görüşmeleri o yürütüyor ve ardından bana bilgi veriyordu. Tek amacım içinde bulunduğum durumun bir an önce çözüme kavuşmasıydı. Hem Beşiktaş'a hem de Fenerbahçe hangi kulüpte oynamak istediğimi birçok kez ifade ettim. Gördüğünüz gibi bugün de gelmeyi çok istediğim Fenerbahçe bayrağı altındayım.”

"BEŞİKTAŞ'I UNUTTUM"

Doğrusunu söylemek gerekirse Beşiktaş'ı unuttum. Çok zor bir dönemden geçtim. O dönem birçok şey yaşandı ama ben geçmişin üstünü kapattım ve Fenerbahçe'ye geldim. Fenerbahçe olduğum her anın keyfini çıkarıyorum. Geçmişi artık çok fazla konuşmak istemiyorum. Burada o kadar mutluyum ki geçmişi çok çabuk unuttum.

"ARTIK DOĞRU YERDEYİM"

Beşiktaş yönetimiyle ilgili bir şey söylemek ve yorumda bulunmak istemiyorum. Tamamen Fenerbahçe'ye odaklandım. Beşiktaş benim için geçmişte kaldı. Tesise her gün kapıdan girdiğimde ne kadar mutlu olduğumu hissedebiliyorum. Artık doğru yerde olduğumun farkına vardım.

"İNSANLAR HER ŞEYİ FARKLI BİLİYOR"

Benim için çok zor bir maçtı çünkü insanlar her şeyi farklı biliyor ve düşünüyordu. Olayları farklı açılardan gördüler. Farklı farklı iddialar vardı. Yok dürüm yemişim yok başka bir şey yapmışım. Bu yüzden Vodafone Park'taki maç benim için zor bir maç oldu.

"BEŞİKTAŞ'I RAHAT YENEBİLİRDİK"

İlk yarıda çok kötü bir oyun sergiledik. Ardından soyunma odasına gittiğimizde kimse konuşmuyordu. Ersun Hoca geldi. Hepimizi tek tek motive etti. 3-0 gerideydik fakat geldiği andan itibaren bize çok iyi bir takım olduğumuzu ve bu skoru geri çevirebileceğimizi söyledi. Bunu sadece sahada göstermeliyiz diye de üstüne basa basa söyledi. Muhteşem ve tarihi bir geri dönüş oldu ama maç sonunda hepimiz üzgündük. Çünkü 3-3 beraberlikle sahadan ayrıldık. Kazanmak için oraya gitmiştik. Maça eğer ikinci yarıdaki oyunumuzla başlasaydık Beşiktaş'ı sahasında çok rahat yenerdik. 3-3'ten sonra da iyi pozisyonlara girdik ama maalesef 1 puanla sahadan ayrıldık.

"BEŞİKTAŞ'TAYKEN EŞİM 4 SENEDE 4 MAÇA GELMİŞTİ, ŞİMDİ HER MAÇA GELİYOR"

Dünyanın her yerinde ezeli rakiplerin arasında yapılan transferler sıkıntılı olabilir. Benim için de Beşiktaş'tan Fenerbahçe'ye geçmek zor bir şeydi ama taraftarımız beni çok iyi karşıladı. Kendilerine teşekkür ediyorum. Sırf beni değil ailemi de çok iyi karşıladılar. Bunu ben de kendim farkediyorum. Eski takımımda eşim 4 senede 4 maça gelmişti. Burada her maça gelmek istiyor. Fenerbahçe formasıyla sahaya çıktığım her maçta da tribündeydi. Bu değişiklik eve de yansıdı. Artık evde herkes daha mutlu. Fenerbahçe bize daha samimi geliyor. 4 yaşında bir oğlum var. Her gün onunla Fenerbahçe'yi konuşuyoruz. Onu tam bir Fenerbahçe taraftarı yaptık. Bütün gün evde "Yaşa Fenerbahçe" diye dolaşıyor.

"ÇALIŞTIĞIM EN İYİ TEKNİK DİREKTÖR ERSUN YANAL"

Türkiye'ye gelmeden önce 4.5 sene Hamburg'da oynadım. 4.5 senede 13-14 tane hocayla çalıştım. Kolay değildi. Türkiye'de de Şenol Güneş ve Ersun Yanal'la çalıştım. Birçok hocayla çalıştım ama daha önce Ersun Yanal gibi donanımlı ve taktisyen bir teknik adamla çalışmamıştım. Keşke daha önce Ersun Yanal'la yollarımız keşisseydi. Trabzonspor'u çalıştırırken de beni transfer etmek istiyordu. Ersun Hoca'yla ilgili çok fazla olumlu şey duydum. Herkes çok iyi bahsetti. Teknik heyetimiz hem taktik hem de diğer alanlarda alanında en iyilerinden. İnşallah bu ekiple, takımla birlikte çok iyi yerlere geliriz.

"FİZİK OLARAK İYİ DURUMDAYIM"

Futboldan her gün birçok şey öğreniyorum. Kolay bir dönemden geçmedim. Yavaş yavaş formumu bulmaya başladım. Şu anda kendimi çok iyi hissediyorum. Daha da iyi olmak için her gün daha fazla çalışıyorum.

"TARAFTAR OLSAYDIM BEN DE ÜZÜLÜRDÜM"

Hiçkimse içinde bulunduğumuz durumdan mutlu değil. Ben de taraftar olsaydım kendimi iyi hissetmezdim. Taraftarımız 1 hafta boyunca maça gelmek için çalışıyor ve haftasonu maça geliyor. Haklı olarak beklentileri var. Bizim de bu formanın hakkını ve onların beklediklerini vermemiz gerekiyor. Ama öyle zor bir dönemden geçiyoruz ki özellikle ilk yarıda çok az puan almıştık. Şimdi öyle bir durumdayız ki herkes maç içerisinde rahat hareket edemiyor. İstediklerini rahatça yapamıyor. Takımda daha önce böyle bir sıkıntı içinde bulunan neredeyse kimse yok. Daha çok savaşıyoruz. Bu durumdan çıkmak için çok çabalıyoruz. Hamburg dönemimde bir sene bunu yaşamıştım. Rakipler 2 kere geliyor 1 gol atıyor. Biz 10 kere deniyoruz ama gol atamıyoruz. Eminim ki biz bu dönemi atlatırsak ki atlacağımıza dair şüphem yok, seneye bambaşka bir Fenerbahçe olacak.

"GOL ORUCUMU GALATASARAY'A KARŞI BOZMAK İSTERİM"

Evet bu durum hep konuşuluyor ama ilk hedefim gol atmak veya atmamak değil. Ben bir takım oyuncusuyum ve tüm herşeyimi takıma vermek için sahaya çıkıyorum. Tabiki eleştiriler geliyor ama hiçbirini dinlemiyorum. Benim için en önemlisi takımın kazanması. Çoğu golün ilk pasını ben veriyorum. Oyunu ben kuruyorum ama Türkiye'de bu işlere pek bakmazlar. Fenerbahçe'de daha geride oynuyorum. İnşallah golü de en yakın sürede bulacağım.İnşallah Galatasaray'a karşı gol atarım. Benim için de bu suskunluktan sonra güzel olur.

"ERSUN HOCA KALEYE BİLE KOYSA OYNARIM"

Geriden oyun kurmayı seven bir oyuncuyum. Mücadele etmeyi ve defans yapmayı da seven bir profilim var. 6 numara da oynarım 8 numara da oynarım. 8 numara oynarsam hücuma daha çok katkı sağlayabilirim. Benim için nerede oynadığımın pek bir önemi yok. Nerede iyi performans göstereceksem orada oynamak isterim. Ersun Hoca beni kaleye bile koysa sesimi çıkarmam, elimden ne geliyorsa yaparım. Takım o maçta kazanırsa kalede devam ederim sıkıntı yok.

"ŞAMPİYONLAR LİGİ'NDE OYNAMAK İSTİYORUM"

Fenerbahçe formasıyla şampiyonluk yaşayıp Şampiyonlar Ligi'nde oynamayı hayal ediyorum. Çünkü futbolun en üst seviyesi Şampiyonlar Ligi. Daha önce orayı deneyimledim. Keyfini çıkardım. Burada bir değişim oldu. Herkes bunun farkında. Daha da iyi olacağız ve hedeflerimize ulaşacağız.

"MİLLİ TAKIM KARARINI FIFA VERECEK"

Avukatımla dün bu konuyu konuştum. Bana "çok az kaldı" dedi. FIFA'dan ya evet ya da hayır cevabı gelecek. FIFA bizi bekletiyor ama herhangi bir sebep belirtmiyor. FIFA'dan sonra da CAS işi nihayete kavuşturacak.

"ŞENOL GÜNEŞ'LE HİÇBİR PROBLEMİM YOK"

Şenol Güneş ile aramda herhangi bir problem yok. Şenol Hoca'yla en ufak bir problem dahi yaşamadım. Bazen oynatıyordu bazen oynatmıyordu ama aramızda normal bir oyuncu-teknik direktör ilişkisi vardı. Onun bana benim ona karşı bir saygısızlığım olmadı. Kadro dışı kaldığım dönemde onun herhangi bir etkisi yoktu. Bu kararı onun vermediğini biliyordum. Onun kadro dışı kalmamı istemediğini biliyordum. O yüzden Şenol Hoca ile en ufak bir sıkıntım bile yok.

"FORMA GİYMEK İÇİN PASAPORT DEĞİL ÇALIŞMAK ÖNEMLİ"

Zor bir soru oldu. Türk futbolu her gün gelişiyor. Genç oyuncuların profili de değişti. Herkes çok çalışıyor. İdman öncesi ve sonrasında gençler hep kendini geliştiriyor. Artık Türk futbolcu profili Avrupa'daki futbolcu profiline dönüşmeye başladı. Normal ve olması gereken hale döndü diyebiliriz. Tabii ki Almanya'da 4-5 sene önce bir sınır vardı. Açıkçası yabancı kuralı kalkarsa mı yoksa aynı kalırsa mı Türk futboluna daha faydalı olur, bir şey söyleyemiyorum. Ülkemiz futbolsever bir ülke. Forma giymek için çalışmak çok önemli. Futbolcunun pasaportu önemli değil. Sahaya çıkarken taraftarına saygı duyarak oynasın, yeter.

"TÜRKİYE'NİN EN İYİ OYUNCUSU EMRE BELÖZOĞLU"

Emre Belözoğlu'nu çok beğeniyorum. Yaşı 38 oldu ama hala aynı performansla oynuyor. Kendisini çok seviyorum. Maç esnasında bazen sinirlenebiliyor ama saha dışında müthiş bir adam. Fakat ben de bazen aynısını yaşıyorum. Sahada bazen yeri geliyor kendini kaybedebiliyorsun. Bana göre Türkiye'nin son yıllardaki en iyi oyuncusu Emre Belözoğlu'dur.

"KALEYE DAHA YAKIN OLMALIYIM"

Sahada savaşmayı çok seviyorum. Özgüvenimin yüksek olduğunu söyleyebilirim. Topa hakim olan bir oyuncuyum. Tabi ki eksiklerim de var. Futbolun hücum yönünde daha da iyi olmalıyım ve kendimi geliştirmeliyim. Maçlarda rakip kaleye uzak duruyorum çünkü rolüm gereği oyunu geriden kuruyorum. Akan oyunda karşı kaleye daha yakın olmalıyım. Çünkü artık orta saha oyuncuları oyunun iki yönünü de eşit oynamalı.

Senin için hazırladığımız haberler