VAR'lık içinde yokluk

Yıllar evvel bir spor programını izlerken eşim bana şöyle demişti. “Saatlerce penaltı, ofsayt, gol oldu, olmadı, kırmızı kart niye vermedi diye konuşuyorsunuz. Teknoloji bu kadar ilerledi. Millet artık uydu görüntüleri ile evimizin içini görüyor. Futbolda neden bu teknoloji kullanılmıyor ?” diye sordu.

HALUK KESİM

O zamanlar ben de aynı şeyi düşündüm.

Birkaç sene sonra ülkemize VAR nihayet teşrif etti. İlk önce çok sevindim. Hatta en sıkı savunucularından biri olarak radyoda, sosyal medyada savundum. Ama nereden bilirdim o VAR bizde YOKMUŞ.

VAR yüzünden bütün kusurlar niyetler, anlamlandıramadığımız sonuçlar ortaya çıktı.

Önce VAR kayıtları jargonunu öğrendik. Mesela “ Birileri, birilerini şampiyon yapmak istiyor” diye feyradı figan edip, “ elimde Var kayıtları mevcut” diyerek şampiyon olunduğunu.

VAR’a gitmemek için düdük çalındığını. VAR bağlantısının kesildiğini öğrendik.

Bizim gözümüzün içine bakarak gördüğümüzün yanlış olduğuna inanmamız gerektiğini öğrendik.

Hiç uzağa gitmeden Süper Lig 22. Hafta maçlarına biraz göz atalım.

Hakem kaçırabilir, belki saniyelik bir anda gözden kaçar, ama Ankaragücülü oyuncunun topu elle almasını VAR göremediyse neden orada oturanlar maaş alır ?

Serdar Aziz ve Pereira Hayalet Casper misali görünmez mi oluyor ? veya bir iksir bularak her maça çıkmadan önce içerek hakemlere görünmez mi oluyorlar ? Her türlü faul ve benzeri Uzakdoğu sporunu yaparak kart almadan maçı tamamlıyorlar.

Seri, seri bir şekilde topu elle kesiyor, hakem penaltı olmasın diyerek maçın ilk yarısını bitiriyor. Oysa VAR hakemleri eğer yemek yemiyor veya tuvalete falan gitmedilerse hakemi uyarıp penaltıyı vermesi ve oyuncuları geri çağırması gerekirken neden hiçbir şey olmamış gibi devam ediliyor ?

Emre Akbaba’ya topla alakası olmayan bir penaltı yapılırken neden kırmızı kart gösterilmiyor ?DembaBa kaleciye hiçbir şekilde müdahale etmiyor, golünü atıyor ama hakem faul verdiğinde VAR devreye girip “ müdahale yok hocam, gol temiz”demiyor ?

Hele alt liglere veya Anadolu takım maçlarına hiç değinmek istemiyorum. Çünkü o zaman az biraz kalan “İNSANOĞLU ELBETTE HATA OLUR” düşüncem tamamen kaybolacak.

VAR’ı bir kenara bıraktım, canımız ciğerimiz, nar tanemiz, nur tanemiz, hatta çatal karamız, bir tanemiz, biricik harikalar harikası hakemimiz Cüneyt Çakır bir derbi yönetiyor, futbolu maçına değil Karakucak Güreş müsabakası yönettiğini düşünüyor olacak ki Beşiktaş’ın iki penaltısını görmezden geliyor. Bunu yapan en iyi hakemimiz. Faal meslek hayatını bıraktıktan sonra Televizyon ve gazetelerde bu pozisyonları PENALTI diye yorumlayacağını adımız gibi biliyoruz.

Bakın hanımlar, beyler. Futbol maçları içinde görevli olan, bunun için maaş alan tüm hakemlerin yapması gereken adaleti sağlamak. Adalet denge ile olmaz. En çok bağırana, ev sahibine, biraz güçlü olana gülmek, onu mutlu ederken diğerine fazla bağırmasın diye sus payı vererek denge sağlamaya çalışmak adaletli olmak değildir.

ADALET doğru zamanda, korkmadan, geleceğini düşünerek çekinmeden kara kitap ne yazıyorsa uygularsan ADALET olur.