Yabancı kuralı Türk oyuncular için engel değil

03.10.2016 - 18:53 | Son Güncellenme: 03.10.2016 - 18:53

Ömer Onan Trendbasket sitesi Genel Yayın yönetmeni Onur Coşkun'un sorularını cevapladı.

Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı Genel Menajer Yardımcısı Ömer Onan ile Fenerbahçe’nin bu sezonki hedef ve planlarından, Türk basketbolunun temel problemlerine değin birçok konuda, uzun diyaloglara sahne olan, dolu dolu bir röportaj gerçekleştirdik. Ömer Onan’ın gözünü budaktan sakınmayan yapısını, verdiği dobra cevaplarda rahatlıkla görebileceğiniz röportajımız ile sizleri baş başa bırakırken keyifli vakit geçirmenizi diliyorum!

Başlar başlamaz Emir Preldžić’den sözü açalım, sonra da laf lafı açsın istiyorum. Hatırlayacağınız üzere Preldžić’in Galatasaray Odeabank’taki kontratının bir kısmını Fenerbahçe’nin karşılayacağı konuşulmuştu uzunca bir süre… Ömer Onan’a sorduğum ilk soru bu oldu: ”Internet medyası işinin ucunu kaçırdık biz ülke olarak. Biri kişisel blog açıp, kaynak araştırması yapmadan kafasına esen şeyi yazabiliyor. Halbuki bunun araştırmasını yapmak çok kolay. Emir konusunda da çok şey konuşuldu, ben de takip ettim sana olan biteni şöyle anlatayım. Koç, Emir’i kadroda düşünmediğini söyledi, bizim de kontrattan çıkmamız gerekiyordu. Emir, Fenerbahçe’de oynayamayacağını anladıktan sonra da tüm sezon boyunca basketboldan uzak kalmak istemediği için fesih bedelinde bize yardımcı oldu, biz de kendisini serbest bıraktık. Biz serbest bıraktıktan sonra Emir’in hangi takımla sözleşme imzalayacağı Fenerbahçe’nin tasarrufu değildir ki. Emir konusunda bilgi kirliliği yaratıldı, bunu söyleyebilirim rahatlıkla.”

Preldžić özelinde transfer üzerinden konuya girdik madem yine aynı kanaldan devam edelim. Yaz transfer döneminin başında Fenerbahçe’nin Hickman’ın yerine hem bir hem de iki oynayabilen bir guard takviyesi yapacağı düşünülmüş, birkaç isim de konuşulmuştu fakat James Nunnally ile sözleşme imzalandı; burada bir strateji değişikliğinin söz konusu olup olmadığını Ömer Onan anlatıyor: ”Hickman ayrıldıktan sonra biz, transfer olayına pozisyon pozisyon bakmadık. Bir, iki ya da üç oynaması fark etmeksizin skora kolay gidebilecek, hücum tarafı kuvvetli bir oyuncu aradık hep. Evet, dediğin gibi guard oynayan birkaç oyuncuyla temasımız oldu ancak bazısıyla parada anlaşamadık, bazısı da Türkiye’deki olaylardan ötürü gelmeye çok da sıcak bakmadı açıkçası. James hakkında uzun uzun, detaylı araştırmalar yaptık. Transfer ettiğimiz her oyuncunun sadece saha içi ile değil, saha dışı karakterini de inceliyoruz. James’in de aile yaşantısından, İtalya’daki takım ortamına değin birçok şeyi araştırdık. Çok akıllı bir oyuncu. Koç, ona beklentilerini anlattığında, burada oynamanın biraz daha farklı olduğunu söylediğinde, gösterdiği yaklaşım araştırmalarımızı doğruladı, kendisi de gelmek için çok istekliydi ve neticede imzaları attık.”

Transfer dönemi ve Bogdanović, Veselý, Udoh üçlüsünün takımda kalması… Süreci en yakın tanığından dinleyelim: ”Üçünü de takımda tutabilmek için ciddi mesai harcadık ve gerçekten Başkan Aziz Yıldırım da hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı. Veselý’e kontrat opsiyonunun son gününde NBA’den bizim teklifimizin üstünde çok önemli bir teklif geldi ama o, Fenerbahçe’de oynamaktan mutluydu. Dürüst olalım, Veselý’nin yeniden NBA yapabilecek seviyede olduğunu koç da biliyor fakat illa ki gidecekse de biraz daha beklemesi gerektiği konusunda onu ikna etmeyi başardı. Bogdanović’te de aynı durum söz konusuydu, gitmesi için hiçbir sebep yoktu. Udoh ise son ana kadar NBA’den gelebilecek teklifleri bekledi, ondan sonra kararını verip, bizimle imzaladı. Ben, Udoh’u da anlıyorum. Hayatı boyunca NCAA-NBA kültüründen hiç çıkmamış bir oyuncu, orada yeniden kendini kanıtlama fırsatı gelmesi için tüm teklifleri görmek istemesi çok doğaldı. Sonuçta üçünün de takımda kalmasında buradaki çalışma ortamının kalitesi ve onlara duyulan sevgi çok etkili oldu. Ben de oyuncuydum, antrenmana gelirken kafanızda antrenmanda yapacaklarınızdan fazlası varsa orada mutlu ve başarılı olamazsınız. Fenerbahçe’de basketbol oynamayı ve taraftarın sevgisini çok seviyorlar. Üç oyuncumuzun da gelecek yaz için çıkış opsiyonları var, NBA’den istedikleri teklifler gelir ve gitmek isterlerse onları isteyen NBA kulüplerinin buyout bedellerini karşılaması gerekecek. Bu yaz Avrupa’dan da bu oyuncularımızın talipleri oldu ama NBA’e gitmeyecekler ise üçünün de Avrupa’da oynayacakları yer Fenerbahçe olur.”

Bütçe konusunu farklı bir bakış açısıyla açalım istiyorum. Profesyonel sporun doğası gereği herhangi uzun süreli bir sakatlık durumunda yeni bir transfer hamlesi yapacak bütçeye sahip mi Fenerbahçe? Top Ömer Onan’da: ”Önce şunun farkına varmak lazım. Avrupa’da isim sponsoru olmayan ender takımlardan biri biziz. O yüzden şu kadar bütçemiz vardı, şu şu kaldı gibi keskin bir yorum yapamam fakat kulüpte şubenin yapabilecekleri ve isteklerine karşı büyük bir güven söz konusu. Allah korusun, bir sakatlık olur, oyuncudan uzun süre faydalanamayacak duruma gelirsek başta Başkan Aziz Yıldırım olmak üzere tüm Fenerbahçe yönetimi gerekli kolaylığı bizlere sağlayacaktır, bundan şüphe duymuyorum. Tabii burada hamle yapılabilecek dönemin de altını çizmek lazım, yeni formatta normal sezon ile playoff arasında değil; normal sezonun ilk yarısıyla ikinci yarısı arasında Euroleague kadronuza oyuncu ekleme hakkınız var”

Sponsor demişken Sayın Onan, Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı’nın sponsorluk arayışında olduğu gündeme gelmişti ancak somut bir adım atılamadı. Bu konuda yeni bir gelişme varsa sizden dinleyelim: ”Sponsorluk dendiği zaman insanların aklına isim ya da forma önü sponsorluğu gibi yüksek bedelli anlaşmalar geliyor direkt. Bu tarz bir anlaşmamız yaz döneminde olmadı, bu sezon da olmayacak fakat formanın arkasına ufak bir sponsor ekleme girişimimiz söz konusu, o da yakın dönemde olumlu ya da olumsuz neticelenecektir.”

Hatırlayacağınız üzere Aziz Yıldırım, Fenerbahçe’nin Euroleague tarafından Çin Turu’na davet edildiğini belirten bir demeç vermişti ancak böyle bir organizasyona sarı lacivertli kulüp katılım göstermedi. Sebebini anlattı Ömer Onan: ”Evet, Euroleague, Asya’da çok ciddi bir pazar olduğu için Fenerbahçe markasını orada kullanmak istedi ancak turun takvimiyle bizim kamp dönemi takvimimiz çakışıyordu. Çin’e gidip, gelmek, tüm o kamp ve hazırlık maçı temposunun içerisinde takıma ek bir seyahat yorgunluğu katacağı için biz katılmak istemedik. Euroleague, bu önerisini son ana kadar gündemde tutmuştu fakat zaten çok yorucu geçecek yeni sezondan önce tüm takıma böyle bir ekstra yük yaratmak istemedik.”

Final Four, İstanbul’a verildi ancak maçlar Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanacak. Organizasyonun Ülker Sports Arena’da düzenlenmesi ile ilgili bir beklenti oluşmuştu, Fenerbahçe bu konuda Euroleague yönetimiyle görüştü mü diye soralım dedik: ”Görüştük fakat olmadı. Sinan Erdem, İstanbul’daki en büyük salon. Ulaşım ağı bizim salona göre daha kolay erişilebilir. Euroleague, Final Four için yaklaşık 500 kişilik basın tribünü talep ediyor, Ülker Arena’daki basın tribününe en fazla elli kişi yerleştirebiliyoruz. Basın tribününün arkasındaki tribünü kapatıp, basın tribününü uzatsak bu kez bilet satışında ciddi azalma olacak ki bu da Euroleague’in hiç istemediği bir şey. Salonun fiziksel şartları, organizasyonu Ataşehir’e getirmemize engel oldu.”

Trendbasket / Onur Coşkun

Senin için hazırladığımız haberler