Yüreğini öpeyim Obradovic!

20.04.2017 - 23:11 | Son Güncellenme: 20.04.2017 - 23:11

Avrupa Basketbol tarihinin en önemli takımlarından biri olan Panathiniakos ile Sırp Koç Obradovic’in yolları yıllar önce kesişti. İşte o zaman Avrupa’nın gözü Yunanistan’a döndü. Çünkü oynadığı değil, yönettiği basketbol ile yıldızı parlayan Obradovic, daha önce gittiği her takımı Avrupa Şampiyonluğuna taşıdı. Ona göre son ve önemli durak Yunanistan’dı. O güne kadar sıradan bir takım olan Panathiniakos’un kaderi değişmişti! Obra’nın Atina’da İstediği her şey vardı. İlk önce arkasında güçlü sermaye! İstediği oyuncuyu istediği fiyatla alabildi ve kadrosuna yıllarca kimse karışmadı. Çünkü 0 kayarurduğu kadro ile Avrupa’nın tozunu attı. Tribünde basketbolu bilen binlerce 13. Kapı seyircisi, onları hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Meşhur 13. Kapı isimli seyirci grubu (Avrupa’nın ve Olympiakos’un) kabusu oldu ve takımlarını hep “çığlıklarında finallere taşıdı.” Onlarca defa yakından izlerken, etkilenmemek mümkün değil! Obradovic: Yıllarca Yunanistan’da ve Avrupa’da ne kadar kupa varsa ya final oynadı, ya da kupayı kazandı. Ezeli rakibi Olympiakos ile girdikleri mücadelede hep kazanan Panathiniakos oldu. Olaylı geçen finallerden zaferle çıkan hep Obradovic oldu. Öyle olaylar oldu ki! Olympiakos, her yeni sezona en az 5 ile 10 maç seyircisiz cezası ile karşılaştı. Bu avantajlı pozisyonlar gelecek sezonlara büyük avantaj oldu.  

Sonra! Sonra mı? Daha ne olsun, Obradovic; Türkiye’ye gelerek Fenerbahçe ile yeni bir “zafer kitabı yazmaya başladı.”  Para, yönetim ilgisi, sevgi, basketbolu bilen seyirci. Hatta üstüne üstlük; birinci spor futbola küsen seyirci, tek bir koltuk boş kalmamacasına basketbol maçlarını doldurdu. Basketbol artık Fenerbahçe’nin birinci sporu haline geldi. Play-Off’un ilk ayağında Obradovic’in eski gözdesi Panathiniakos’un evinde “ ne yapıp yaptı ve ilk maçı lehine bitirerek 0-1 pozisyonuna getirdi.” Bu maçta Yunan Takımının Koçu Pascual’ın ne kültürü ne de kritik anlarda müdahalede Obradovic ile aşık atamadı, atamazdı da! Euroleague’de normal sezonu 4. Bitirmek kolay değil. Panathiniakos’un kadrosu çok deneyimli ve iyi oyunculardan kurulu. Ev sahibi avantajını ikinci maçta da, lehimize bitirmek istiyoruz. İlk çeyrekte Yunan ekibi; 5.04 dakika kala 16-6 öndeler. Bogdonovic tüm sahanın en iyi oyuncusu ve kaldığı yerden devam ediyor. Bogdonovic’i NBA’den istiyorlar, belki de şimdiye kadar Avrupa’da NBA’ye en yakışan ve hak eden oyunculardan biri: Bogdonovic. Dıxon top kaybına rağmen iyi oynuyor. İlk çeyrekte bir ara 3.5 dakika 13-0 lık skor yakaladık. Bu dakikalarda tribünde bulunan 20 bin kişi, “tıp! Sessizlik oynuyorlar” 20/22 ilk çeyrek biterken, beklediğim oldu! Sıngleton-Antic ile takıştı! Karşılıklı teknik faul. Çünkü bu maçı kazanabilmek için Yunanlı dostlar her çamurluğu yapabilirler! Yeter ki, biz sakin kalmayı başaralım.  Tek düşüncem: James’ı iyi savunmalıyız. Çünkü serseri mayın gibi boyalı alanımızı bile elini kolunu sallayarak kullanabiliyor!

Ben satırlarımı maçı seyrettiğim anda yazıyorum. Pozisyonları seyrederken, parmaklarım tuşların üzerinde. O anı yaşayarak yazıyorum. Çünkü duygularımın dorukta olduğu anlarla bütünleşiyorum. İkinci çeyrek takımı kısaltan Pascal’a hemen cezayı kestik! Ben değil! Tabii, Obradovic’in kurgusu ile Fenerli oyuncular. Aylardır kenarda roman yazan eski yıldız Fotsis’i kurtarıcı olarak oyuna alan Koç Pascal büyük bir şaşkınlık yaşıyor. Skor ortada. Maç ortada. 5.13 dakika 32-32 asla oyunun ucunu bırakmıyoruz! Salon çıldırıyor! Panathiniakos’un dünya çapındaki zengin patronu, “Monos Papadopoulus ve Gıannıpoulis,” eski FIBA ve Federasyon Başkanı “Vasilakopoulos” saha kenarında maçı kazanmak için her türlü baskıyı kurmaya çalışıyorlar! Şimdi yıllar boyu “BEN FAİR – PLAY’A İNANMAM, BEN SPORTMENLİĞE İNANMAM, BUNUN İÇİNE DOPİNG’TE DAHİL” Yıllar yılı bu gözler neler gördü, nelere şahit oldu! Kim kuvvetli ise “kazanan o oldu!” Yıllar yılı tüm başarılara ve madalyalara çok baskı kuran ve dopingli insanlar sahip oldu! “Tamamı genç yaşta doping yüzünden ölen, şampiyon; Doğu Almanyalı sporcuları hatırlayınız!” Ve niceleri! Hele bizim ülkede dopingsiz olanı dövdüler senelerce! Hala temizleyemedik! Tam anlamı ile!

Yunanistan Basketbol Takımları yıllarca Avrupa Basketbolunu yöneten FIBA yöneticilerine sunulan “Glyfada ve Halkidiki bölgesinde yazlıkların resimlerini yıllar önce yayınlamıştık!” Zaten böyle olayların ötesinde hakemlerin çaldığı düdükler nedeniyle ULEB ve Euroleague kuruldu. Maça dönelim. Üçüncü çeyrekte yine maç kafa kafaya geçerken, Dıxon boyuna posuna bakmadan çok iyi oynuyor. Takım halinde çok iyi savunma yapıyoruz. Tribünler iyece azdı! “sis bombaları, ortalık yemyeşil!” Ancak Yunan TV. Sinin değerli yönetmenleri ekrana getirmiyor! Polis-Jandarma-Robocoplar ne varsa! Hepsi salonda! Çünkü bu maçın kaybedilmemesini isteyen Atina’nın çılgın seyircisi bitiş düdüğünü zor gösterecek gibi! Clathes oyun kurucu olarak tabiri caiz ise takımının canına okuyor. Tüm atışları “dağlara taşlara” Vesely, Udoh, Kalinic, Dıxon ve Sloukas inanılmaz mücadele içinde. Bogdonovic dinlenirken, skor 56-61 ve 3.15 saniye var, üçüncü çeyreğin bitmesine. Son salisede 58-63 iken James’e Vesely faul yaptı ve James’in attığı ile üçüncü çeyrek 59-63 bitti. Ha gayret arkadaşlar sona yaklaştık. 0-2 ile gidersek, Final-Four’un ucundan yakalamış olacağız.

Son çeyrek, maçın kaderinin çizileceği anlar! Tribün baskıları, yer yerinden oynuyor! Hakemler tesir altında, 7.58 dakika 66-65 yani ikinci yarı ilk kez öne geçtiler. Ama bu maç bizim olmalı diye düşünüyorum. Çünkü hak ediyoruz. Bogdonovic ve Datome oyunda onlardan son hamleyi bekliyoruz. Sıngleton oyun kurucu gibi top getirmeye başladı. BUNDAN SONRA Kİ, SATIRLARIMI MAÇI ANLATAN KARDEŞİM İSMAİL, ŞENOL’UN CÜMLELERİ İLE TAMAMLIYORUM…

İsmail Şenol : “Udoh, Kalinic, Dıxon, Sloukas, Datome çok yoruldu. Benzin bitti, yokuş aşağı boşa aldık ve öyle gidiyoruz. Akıl oyunundan ayakta kalan olarak çıkacağız. Tarih yazmak üzereyiz. Bu kadar baskı, bu kadar baskı ve bitmez tükenmez inatla saldırılar karşısında hala ayaktayız. 54.7 saniye 75-76 öndeyiz. Tribünler çıldırdı. Mutlaka sayı kazanmalıyız. Tansiyonumuz çıktı. Yiğiter Uluğ senin de tansiyon zirve yaptı! Dıxon 2 faul atıyor. 75/78 ve salonda ölüm sessizliği var.” Hala İsmail Şenol’un anlatımı devam ediyor. Aralara Yiğiter giriyor. 17.3 saniye biter mi? Derken 13.7 saniye kaldı ve Top kaybı ve Sloukas faul atıyor. 75-80 inanılmaz bir şey ve seyirci sonunda Fenerbahçe’yi alkışlıyor. Yüreğini öpeyim Obradovic ve oyuncular” Ve teşekkürler İsmail Şenol ve Yiğiter Uluğ ağzınıza sağlık. 75-80 ile tarihe geçecek maça imza attılar. Ve Bogdanovic ilk maçta 23 ve bu maçta 25 sayı tabii MVP… Bu Türk Basketbolunun zaferidir. Helal olsun.   

AJANSSPOR ÖZEL YORUM / İSMET BADEM

Senin için hazırladığımız haberler