Harun Erdenay, Radyospor'da merak edilenleri yanıtladı! Canlı yayında flaş sözler!

28.03.2018 - 16:40 | Son Güncellenme: 28.03.2018 - 16:40

Harun Erdenay, Radyospor'da merak edilenleri yanıtladı! Canlı yayında flaş sözler!

Türk basketbolunun unutulmaz isimlerinden biri olan ve geçtiğimiz dönemlerde Türkiye Basketbol Federasyonu başkanlığı görevini yürüten Harun Erdenay, basketbol gündemine dair önemli açıklamalar yaptı.

Radyospor'da Nesine.Com'un sponsorluğunda yayınlanan Boyalı Alan programında Senih Yurga ve Ümit Avcı'nın stüdyo konuğu olan Harun Erdenay'ın açıklamalarından Ajansspor'un derledikleri şu şekilde;

"Pişmanlığım yok"

16 aylık dönem kısa tabii ki. Ben TBF’ye 10 sene öncesinden girmiştim. Orada da bir ara seçim olmuştu. Aslında belki de gelecek planlamamda yokken, zaman beni öyle bir şeye hazırladı. Benim kafamda da aslında çok uzun sürede burada durmak yoktu. Bu tip koltuklar ABD’de bile iki dönem izin veriliyor. 16 aylık dönemi bir 4 yıllık dönem yaparım diye kafamda vardı. Hidayet Türkoğlu da böyle bir şey istedi. Ben çarpışmaktan ziyade çekildim. Hidayet oldu. İkimiz de basketboldan geliyoruz. Vaatlerimizi yerine getirdik. Dünya Şampiyonası’nda İspanya’da çeyrek finalde elendik. İyi de mücadele ettik. Zorlu rakipleri yendik, Fransa’ya karşı kaybetmiştik. Kadınlarda madalyalar devam etti. Kısa bir dönemdi. O döneme ait bir pişmanlığım yok. Zaten çok fazla geçmişi yaşayan bir insan değilim. Benim için seçim bitti, 1 hafta içinde normal hayatıma döndüm.

"Yine sporun içindeyim"

İTÜ Basketbol Takımı en son ligdeydi. Bölgesel ligdeydi, iyi bir takım kurduk. Şu anda iki takım Türkiye Şampiyonası’na uzun bir aradan sonra katılacak. Play-off mücadelesi veriyoruz. Bir anda çıkmak da kolay değil. TBL’den sonra bütçeler artıyor. Çok büyük bütçeler var. Biraz daha merdivenleri daha yavaş çıkmaya karar verdik. 11 tane daha bünyemizde branş var. Onlarla da ilgileniyoruz. Aynı zamanda FIBA Yönetim Kurulu üyeliğim var. Toplantılara katılıyorum. Yine sporun içindeyim.

"2-3 tane kilit oyuncu gelmeyince..."

FIBA için Türkiye önemli bir basketbol ülkesi. Milli Takım’ın eski gücü de artık yok. Bir geçiş dönemi var şu anda. Yaklaşık 2001’den beri iyi kadrolar oldu. 2003 ve 2005’i hatırlayın. Ayrıca 2010 var. İyi kadrolar vardı. Son 13-14 yıldır daha tecrübesiz, daha az vakit alan oyuncular var. Şampiyonaya katılamadık. Kendi evinizde oynuyorsunuz, finaller oynamışsınız. İnsanların beklentiler var elbette. FIBA Başkanı ile TBF Başkanının arasının açık olması bir takım tartışmalar yaratıyor. Ama bazı şeyleri hakemlere bağlamak yanlış. Ömer’in hastalığı, Ersan’ın gelmemesi, Boby Dixon’un durumu… 2-3 tane kilit oyuncu gelmeyince A seviyesinden C’ye düşüyorsun. Avrupa Şampiyonası’nda takım iyi mücadele etti. Fakat; İspanya, Sırbistan, Slovenya’yı yenecek bir durum yoktu. O takıma Ersan ve Boby Dixon eklenince bazı şeyler farklı olabilirdi.

"İzlenmesi zevkli oyuncu çok fazla yetişmiyor"

Yerli problemi yaşanıyor. Çok oyuncu var. Ama Milli Takımı taşıyacak oyuncu sayısı az. Cedi, Furkan, biraz Melih devreye girdi. 5 oyuncuyu geçmiyor. Şu andaki malzemeyi toplasan yine çok tehlikeli bir takımız. NBA’de Furkan, Ersan, Cedi, Ömer Aşık var… Bu takıma bir de Kenan’ı, Melih’i, Sinan’ı ve Ömer Faruk’u koyarsan tehlikeli bir takım ortaya çıkarabiliyoruz. Çok fazla kaliteli oyuncu yetişmiyor. Yabancılı sistem de eleştiriliyor. Ben, Bogdanovic’i izlemeye gidiyorum. Boby Dixon da öyle. İzlemeye gidecek oyuncu sayısı azıldı. Hidayet de mesela izlemesi zevkli. O tip oyuncu sayısı azalıyor. 6 yabancı sistem de kulüplerin her sene olan baskısıyla oluyor. Kulüplerde çok enteresan başarılar çıktı. Banvit, Beşiktaş, Galatasaray, Karşıyaka, Trabzonspor… Avrupa’da kulüpler düzeyinde çok söz ettirmeye başladık. Bu sistem olmasa belki o kadar başarılı olamazdık.

"Abdi İpekçi'nin yıkılmasına üzüldüm ama dünya yenileniyor"

Bir takım projeler var. Gençler Ligi kuruldu. Mutlaka gençlere antrenörlerin eğilmesi lazım ama genç oyuncu da kendini geliştirmeli. 6’lı yabancı sistemde Cedi, Furkan gibi isimler çıktı. Yıldız oyuncuların sayısı az. Yukarıya çıkaramadık. Abdi İpekçi’ye bir dönem soğuk bakıldı. Ama son yıllarda bir sıcaklık oluştu. Efes’in, Milli Takım’ın oynamasıyla ısındı. Yabancıların da aklına Abdi İpekçi gelir. Yıkılmasına üzüldüm. Orada çok maçlarım oldu. TBF’de yer alan isimler de üzülmüştür. Ancak dünya yenileniyor. 

Döneminde yaşanan olumsuzluklar

En ciddi kriz Kaiser kriziydi. Şanssız bir durumdu. TBF çalışanının verdiği bir lisans konusuydu. Yasal işlem başlatmıştık. Sonuçta orada biz kitaba göre hareket ettik. Fenerbahçe-Galatasaray olması canlandırdı. O zaman öyle olunca yöneticiler de basın da farklı takip ediyordu. Botaş maçı olsaydı belki itiraz bile olmayacaktı. Olimpiyatlara gidemediğimiz bir dönem oldu. Ergin Ataman benim çok güvendiğim bir hoca. Aldığı kupalarla kendisini kanıtladı. Ergin Hoca elinden gelenin maksimumunu yaptı. Yönetim Kurulu’ndaydım. Messina vardı konuşulan. Ben fikrimin Ergin Ataman olduğunu söyledim. O zaman da ilk anlaşmayı Turgay Demirel yaptı. Turgay Bey’i evet, birisinin ikna etmesi gerekiyordu.

Tekrar TBF Başkanı olacak mı?

Ben basketbol camiasının içinde büyüdüm. 4 sene bir vakit var. 2,5 sene ne getirir, ne olur bilemeyiz. Bugünkü planımda öyle bir planım yok. Ama 4 sene sonrasında bir talep gelirse o dönem gelince oturulur konuşulur. Hiçbir zaman kırıcı ve küfür eden bir yönetici olmadım. Basketbol Federasyonu’nu yönetirken de basketbola fayda sağlayacak şeyler yapmaya çalıştık. Kötü şeyler yapmadık diye düşünüyorum.

Hidayet Türkoğlu yorumu

Ben başkan olduğumda Hidayet Amerika’dan dönmüştü. TBF’de görev almak istiyorum demişti. CEO yaptık. Bir takım departmanlar ona bağlandı. Daha sonra sayın Cumhurbaşkanımız danışman yapınca CEO’luk görevini bıraktı. Sonrasında zaten aday oldular. Konuşmak için erken. Sonuçta 4 senelik bir dönemi var. 4 sene sonrasında bunu değerlendirmek lazım. Bir takım projeleri vardır. 4 sene sonundaki icraatları sonrası spor kamuoyu değerlendirecektir.

Cleveland'ın teklifi ve önceki dönemdeki kariyer planlaması

1993’te Cleveland’ın  bir teklifi vardı. 1-2 sene oynayamazsın belki ama ilerleyen dönemde yer alırsın dediler. Avrupalı oyunculara o dönemlerde çok fazla saygı duyulmuyordu. Şu an ilk seçenekleri oluyor. Petrovic mesela Real’de oynamıştı… O bile zorlanmıştı. New Jersey’e transfer olduğunda müthiş maçlar çıkardı. Avrupalı bazı oyuncuların çok başarılı olmasıyla birlikte NBA, Avrupalı oyunculara yöneldi. Benim Fenerbahçe ile kontratım vardı. Daha sonra Ülker’e geçmiştim. Bazı oyuncular da Euroleague’i tercih ediyor.

"Orhun Ene bugüne kadar oynadığım en zeki oyunculardan biriydi"

Barcelona ile oynadığımız bir maçı unutamam. Orta sahayı geçip iki kişinin sıçradığı bir pozisyonda topun potaya gittiğini bile göremedim. Seyirci ayağa kalkmıştı. Son saniye basketleri unutulmazdır. Orhun Ene mesela çok sevdiğim bir arkadaşımdır. Mesela Levent Topsakal… Coach bir şey der tam tersini yapar. Orhun ile mesela oynuyoruz, “Onu yapma” diyor. O tersini yapıyor. Orhun  bugüne kadar oynadığım en zeki oyunculardan biriydi.

"O takım şampiyonluğu hak etmişti"

2010 Dünya Şampiyonası… Sahada müthiş mücadele eden oyuncular vardı. Uzunlar ve kısalar aynı şekildeydi. Bu takım finali hak etmişti. Finali yaptı. 1 gün ara olsaydı ABD maçı farklı bitebilirdi. Sırbistan maçı çok stresliydi. O gece bitmemişti. 1 gün ara olsaydı daha güzel olurdu. Çok enteresan bir turnuva olmuştu. 1 gün ara olsaydı yenebilirdi o takım ABD’yi… Fiziksel olarak çok düşmüştük. O maç içimde kalmıştı.

Beğendiği oyuncular

Cedi Osman’ı, Furkan’ı, Karşıyaka’da birkaç maçını izlediğim Berk’i beğeniyorum. Süratli bir oyuncu. Bir de yaşı ilerlemişlerden Sinan, aşama kaydeden Melih… Beğendiğim oyuncular arasında.

Darüşşafaka, Fenerbahçe...

Darüşşafaka sürpriz yaptı diyebiliriz. Çok kaliteli bir coach var başlarında. Bu sene takımı çok iyi oynattı. Ömer de orada önemli bir parça. Böyle bir ekip olunca başarılı geliyor. Oyuncular da iyi. Lokomotiv Kuban maçı var. O maçı yerinde izleyeceğim. Ekpe Udoh ve Bogdanovic’in gitmesinden sonra Fenerbahçe toparlanamaz diye düşünüyordum. Ama Obradovic iyi bir kimya tutturdu. Fenerbahçe – CSKA finali görünüyor. O gün biraz daha şanslı olan kazanacaktır. Kimse şu an bir şey diyemez. Mevcut durum önemli.

Euroleague'deki sıkışık takvim

Euroleague’i izlemesi eğlenceli. Oyuncu Euroleague oynuyor, kendi ligini oynuyor ve milli takım var. Euroleague’de ben iyiyim, herkes beni izliyor dememesi lazım. Diğer kulvarları da oyuncu önemsemeli. Öyle yapmazsa basketbola zarar vermiş olur. Euroleague çok güzel bir kulvar ama bu kadar maça gerek var mı? Sorgulamak lazım. Bu sene biraz sistem yürüdü. Bence zamanla alışılacaktır. Takımlar da 1-2 maç için fedakarlık yapıp gönderecektir. Oyuncuların yazın dinlenme şansı olacak. 4 sene de bir organizasyonlar var. Sonuçta atla deve değil. Bence yoluna girecektir diye düşünüyorum.

"Ciddi bir bütçe ayrılmalı"

Euroleague için ciddi bütçe ayrılmalı. Bir sene sürpriz yaparsın sonra devam etmez. En azından 4-5 tane çok kaliteli oyuncu ve iyi bir coach olmazsa olmaz. Euroleague’de saman alevi gibi başarılar yaşanır. Real Madrid, CSKA, Fenerbahçe Doğuş orada. İstanbul’dan beri sürpriz olmadı. Bu sene de olmayabilir.

Harun Erdenay'ın yöneticilerle olan iletişimi...

Doğru şeyi anlattığında karşınızdakine iyi açıklayabilirseniz anlayacaklardır. Bazen yöneticiler yanlış gözle bakabiliyor. Konuyu anlattığın zamanda ikna oluyorlar. Biraz yoğun oluyorduk ama… Özel şirket sahibi değilseniz sorun yok. Bu kamu görevi. İnsanların sizlerden beklentileri var. Bir ara başantrenörlük yaptım mecburen. Zaman, şartlar ne getirir bilinmez.

YASAL UYARI : BU HABER AJANSSPOR.COM TARAFINDAN YAZILMIŞTIR. KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.

Senin için hazırladığımız haberler