Ozan gerçek milattır

20.01.2019 - 16:39 | Son Güncellenme: 20.01.2019 - 16:40

Bu tür kavramları özenli kullanmak gibi bir derdimiz olmadığından, her türlü gelişmeyi ‘devrim’ ya da ‘milat’ gibisinden abartılarla değerlendirmeyi severiz. Örneğin, yıllarca yabancı sayısını kısıtlamaya çalışıp 5+0+2 gibisinden maskaraca formüller üretmiş olanlar bile 14 yabancılı düzene geçişi bu şekilde nitelendirebildi.

Kimi zaman da konuşmaya değmeyecek birtakım gelişmeler, böyle abartılarla gündeme getirilebildi.

Bunların hepsi sadece laftı. Bunun en açık ve kesin kanıtı da, futbolumuzun bugün içinde bulunduğu ‘batık’ durumudur. Buna karşılık, artık umutların sıfırlandığı bir ortamda Ozan Kabak’ın 11 milyon Euro bonservis bedeliyle yurtdışına transfer oluşu, gerçek bir çıkış yoludur. O tür abartıları sevenler için de gerçek bir devrim ya da milattır.

Bugün ülkemizde futbol üzerine konuşmaların en samimiyetsiz ve tutarsız boyutu, altyapı ile ilgili olanlardır. Son yıllarda giderek vahim bir hal alan mali durum nedeniyle herkes yeniden altyapıdan gözetmeye başladı ama bilin ki yapılan fazla birşey yok, sadece nutuk atılıyor.

Böyle söylerken kendini bu işe adamış olan birkaç dostumuzun kalbini kırdığımızı biliyoruz ama onlar da söylediklerimizin doğru olduğunu kabul ediyor. Onları ayrı tutmak ve çabalarına olan saygımızı tekrarlamak, içinde bulunduğumuz acıklı durumu değiştirmiyor.

Bu konudaki gerçekleri, bilmesi gereken herkes biliyor. Bursaspor’un bu konuda kurumsal denilebilecek bir tavrı var, Trabzonspor’un paramparça edilen yapısını ayakta tutacak kaynağın burası olduğu yeniden keşfediliyor, Galatasaray ve Beşiktaş’ta da ‘eh işte’ denilebilecek birşeyler yapılıyor.

Aslında başka etkileyici örnekler de var. Eskişehirspor geçmişte yapılan korkunç yönetim yanlışlarının yükünü Özkaynak düzeninden yetişen gençlere çektiriyor. Aynı derecede feci yönetim yanlışlarıyla nereye kadar düşeceği kestirilemeyen K.Karabükspor da benzer bir durumda.

Özkaynak düzenine önem vererek neler yapılabileceğinin en iyi örneği gözler önünde. Üstelik Altınordu bunu çok uzun yıllara dayalı bir proje olarak değil, mümkün olabilecek en kısa süre içinde gerçekleştirdi. İnanin, kendi aralarındaki konuşmalarda bu işin bir fantezi olduğunu ileri süren Süper Lig kulüp yöneticileri var. Seyit Mehmet Özkan’ın sahneden çekilmesiyle Altunordu örneğinin de ortadan kalkacağına inananlar hiç de az değil.

***
Özan Kabak olayının ikinci boyutu, Galatasaray’ın bu işten sağladığı maddi kazanç. Gerçi ondan gelecek para Tarık Çamdal için çöpe atılanı ancak karşılıyor ama şu dönemde 11 milyon Euronun 110 milyon Euro değerinde iş görme potansiyelinin bulunduğunu da kabul etmek gerekir.

Bundan katbekat önemlisi, Ozan Kabak örneğinin hem Galatasaray hem de Türk futbolunu silkeleyebilecek bir boyut taşıması. Demek ki bu işler kulüplerimizin o berbat yöneticilerinin söylediği gibi değil. Başarıyı transferde aramak yerine kendi kaynaklarınıza yönelmek çok daha doğru ve geçerli.

Trabzonspor’da Abdülkadir ve Yusuf’un ardından Beşiktaş’ta Dorukhan, Galatasaray’da 2000’in kuşağının 5-6 gencinin önü alabildiğine açıldı. Fenerbahçe’de Ali Koç’un niyeti de bu yolda birtakım işler yapmaktı ama kötü sonuçlar yüzünden bir süre ertelemek zorunda kaldı. Öteki takımlarda teknik adamlar gençleri oynatma konusunda artık daha cesur davranacaktır.

Ozan Kabak’ın Stuttgart’a diktiği bayrak, altyapıya samimiyetsiz bakışı paramparça edebilecek kadar büyük önem taşıyor. Bu, aynı zamanda son yıllarda tüm kulüplerde yaşanan ‘transfer cinneti’ni de biraz duraksatabilecek kadar büyük psikolojik ağırlığa sahip.
Aslında gençlerin oynaması konusunda spor basını ve tribünler de samimiyetsizdi. İlk başarısız sonuçta ‘koskoca takım bu çoluk-çocukla mı başarılı olacak’ eleştirisi hazırdı. Onlar da derslerini aldılar. Neyse ki çabuk çarketme potansiyeline sahipler. Şimdi onu yapıyorlar.

Uzun lafın kısası, neresinden bakarsanız bakın Ozan Kabak olayı, futbolumuzun gerçek kurtuluşu yolunda bir milattır.
***
Tabii bu olayda Ozan’ın yetişmesinde payı bulunan Özkaynak düzeni hocaları ile Fatih Terim’in payını da unutmayalım. Terim açısından, kulübün herseyini tepeden tırnağa bilen bir teknik adamın, birkaç ay önce varlığından bile haberdar olunmayan bir oyuncuyu dünya çapında değer haline getirmesidir buradaki olay. Bunu ancak o yapabilirdi.

Terim’in Fenerbahçe maçı sonrasındaki olaylar ve buna da bağlı olarak sonrasında kaybedilen puanlarla ilgili olarak kaybettiklerini Ozan konusunda fazlasıyla geri kazandığını söylemek mümkündür. Türk Telekom’da taraftarın önüne çıkacağı ilk maçta taraftarın büyük bir coşkuyla onu bir kez daha kucaklayacağını tahmin etmek hiç zor değildir.

Ozan’ı yetiştiren Özkaynak düzeni hocalarının da, o dünyanın ölçüsüzlüğü gözönüne alındığında komik bile denemeyecek kadar düşük ücretleri de gündeme gelmelidir. Kabul edelim ki Galatasaray’ın uzun yıllardır bu alanda yapmış olduğu yatırımların belki de tamamının karşılığıdır Ozan’dan gelen para. Dolayısıyla yeni Ozanlar yetiştirecek hatta bir kısmını yetiştirmiş hocalara da hakları verilmeli.

Ahmet ÇAKIR

Senin için hazırladığımız haberler