Caner Erkin'in cezası hakkında flaş yorum!

AJANSSPOR - Spor hukukçusu Alpay Köse, Radyospor'da yayınlanan Haber Aktif programında Emrah Karalinç ve İlker Koç'un sorularını yanıtladı.

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun, Beşiktaşlı Babel'in cezasının 1 maça indirilmesi ve Caner Erkin'e verilen 6 maçlık ceza hakkındaki görüşlerini dile getiren Köse'nin sözlerinden Ajansspor.com'un derledikleri şöyle:

Caner Erkin iki ayrı eylemden sevk yapıldı. Sportmenliğe aykırı hareketten ve hakaretten. Hakemin görüp de değerlendirmediği bir pozisyon olarak nitelendirilmedi bu konu. Yani "hakem gördü ama ceza vermedi" değil, hakemin görmediği bir pozisyon olarak değerlendirildi çünkü biliyorsunuz normalde hakemin gördüğü pozisyonlar için asla maç dışında bir ceza verilmesi mümkün değildir. Ancak burada hakemin arkası dönükken eylemin gerçekleşmesinden ötürü böyle bir ceza verildi. Normalde 1-3 maç arası olan cezadan 2 maç; 3-7 maç arası olan cezadan da 4 maç verildiği görülüyor. Yani alt sınırlaradn değil. Neden alt sınırdan verilmediği konusu sorgulanabilir. Zira, daha önce bu sezon böyle bir ceza almış değil. Tekrar edilen bir husus olsa, alt sınırdan uzaklaşıldığı konusunda bir açıklama olabilir. 

Burada alt sınır iki sevkten 4 maç olur. Ceza verilmeyebilir de, ceza illa verilecekse alt sınır 4 maçtır, üst sınır 10 maçtır. Burada 6 maç verilmiş. Burada niye böyle oldu? Toplum tepkisinden dolayı böyle olduğunu düşünüyorum. PFDK'nın tepkiyi de göz önüne alarak böyle bir şey yaptığını düşünüyorum. Normalde ilk cezada alt sınırdan verilmesi makuldür Ben burada sadece hakaretten ceza verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sportmenliğe aykırı hareketten ceza verilmesi doğru bir sevk maddesi değildi bence. Burada 3 maç ceza alması makul Caner Erkin'in ama 6 maçlık bir ceza ile karşı karşıya. Tahkim'de bu cezalar düşebilir.

Tahkim'de ceza düşerse 4 maça düşebilir. Dediğim gibi sportmenliğe aykırı hareketten ceza verilmesine yer yoktur denilirse o zaman 3 maça düşer. Tahmin ediyorum, Tahkim Kurulu bu cezayı 4 maça indirebilir. Tekrar edilen bir eylem olmadığı için alt sınırdan uzaklaşmayı getirecek bir durum yok.

Caner'e verilen cezadaki (4 maçlık olan) oy çokluğunun sebebi, 3 maç değil 4 maç verilmesi mi yoksa; verilip verilmemesi konusunda mı, buna bakmak lazım. Benim kanaatim, bazı üyelerin burada ceza verilmemesi yönünde oy kullandıkları yönünde çünkü görüntülerden ceza verilip verilmeyeceği konusu biraz tartışmalı. Benim açımdan değil de, kamuoyu açısından tartışmalı. Federasyon her gördüğü görüntüyü cezalandırmıyor, bu da bir gerçek. Her görüntüyü cezalandırmıyorlar. Sayın Hüsnü Güreli otomatik diyor ama aslında görüntüler konusunda hiç de öyle değil. Kamuoyu tepki gösterirse bu tür maçlarda; görüntülerden sevk yapılıyor ama bunun dışında hukuk kurulunun görüntülerden sevk yaptığını söylemek mümkün değil. Ben bu nedenle, bazı kurul üyelerinin ceza verilmemesi yönünde oy kullandığını düşünüyorum. Sportmenliğe aykırı hareket konusu raporda yazılan husustan kaynaklanmış olabilir. Temsilci raporundaki husustan.

PFDK üyelerinin, Tahkim Kurulu üyelerinin etki altında kalmadığını söylemek mümkün değil. Objektif karar verdiklerini söylemek mümkün değil. Şanlıurfaspor maçıyla ilgili verilen kararın spor hukuku ile ne denli bağdaşmadığını konuşmuştuk.   

Babel'de doğru olan zaten 1 maçlık cezaydı. Disiplin Kurulu kendiyle çelişti, yanlış hatırlamıyorsam Alper Potuk'a 1 maç verilmişti. Tamam hareket kırmızı kart gerektiriyor, hakem verdikten sonra bunun iptali mümkün değil ancak kasıt olup olmaması verilecek cezada önemli bir kriter. Oyuncu görmeden de böyle bir faul yapmış olabilir, bu sefer ekstra bir ceza verilmesi yanlış bir durum oluyor. PFDK'nın bu anlamda 2 maçlık cezası doğru değildi. Tahkim Kurulu bir maçlık ekstra cezayı kaldırmış oluyor, bu da doğru bir karar. Babel'in pozisyonunda kasıtlı bir durum yok. Topa bakıyor oyuncu, ayağını kaldırmış ve diğer oyuncunun kafasına gelmiş. Tamam kırmızı kart verilmesine bir şey denmeyebilir, kırmızı kart verilir ama kasıt yok.

6222 (Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun) ilk çıktığında bu anlamda ümitler yüksekti. Bu konudaki ilk uygulamalar da umut vericiydi. Şike davasının çıkmasıyla kanun, şiddeti önleme değil de şike kanunu diye anılır oldu. Bu davada, kanunun uygulanması konusunda, özellikle de sonradan Meclis'te yapılan değişikliklerle cezalar büyük oradan indirilmişti. Bu da caydırıcılığını önemli oranda düşürdü. Uygulayıcılar konusunda da motivasyonu etkiledi. Bunun dışında da problemler vardı. Konuylailgili Çalıştaylar yapılması, Emniyet'in buna eğilmesi o anlamda faydalı çünkü bu Emniyet'in tek başına yürüteceği bir konu değil, savcıların yönlendirmesi gerekiyor. İlk başta sadece bu konuyla ilgili savcılara görev verilirken, daha sonra bu kaldırıldı ve başka işler yapan savcılara verildi. Bu da işin uzamanlık boyutunu etkiledi. Emniyet üzerinde de olumsuz etkisi olmuştu. Kanunun yeniden ele alınması lazım, bildiğim bu konuyla ilgili Spor Bakanlığı'nda bir çalışma var. Kanunun yeniden ele alınması ve savcılar ile Emniyet çalışanlarının konuyla ilgili çok iyi şekilde eğitilmesi lazım. Kritik nokta şu; bu tür şiddet eylemlerine karışan, holigan dediğimiz kişilerin mutlak suretle sahalardan uzak tutulması lazım. Bunların sahaya girmesinin engellenmesi lazım. Sporcularlar ilgili bu kanunun uygulanması ne olur, bu konu uygulanabilir mi, o ayrı bir şey. Sayın Hüsnü Güreli'ye göre bu; federasyonun değil Emniyet'in yaptığı bir konu. Maç dışında olan hakaretler, eylemler veya fiziki hareketler için ayrıca savcılığa başvurulabilir, bunun için 6222'ye ihtiyaç yok. Maç bittiğinde birine hakaret edersiniz bu Ceza Kanunu'na ve şikayete bağlı bir suçtur. Şikayet olunca savcıların ifade alması ve soruşturma yapması gayet normal. Futbolcular yaptıkları fiillerden dolayı hukuk dışında değiller. Bundan dolayı ifade vermeye çağrılmaları çok da anormal değil ama bu konuda bir sabitsizlik, karar verme konusunda sıkıntı var. Bu konu hakkında yapılacak çalışmalarla bu rahatlıkla giderilebilir. Uygulama ilk başladığında bunun net bir şekilde etki ettiğini görmüştük"

(YASAL UYARI: KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ)