'Ticari gelirler konusunda yüzümüzü Dünya’ya dönmeliyiz'

28.10.2019 - 15:34 | Son Güncellenme: 28.10.2019 - 15:34

'Ticari gelirler konusunda yüzümüzü Dünya’ya dönmeliyiz'

Beşiktaş Kulübü’nde yetiştikten sonra Ahmet Nur Çebi’nin yönlendirmesiyle yurt dışına açılan ve büyük kulüplerde spor yöneticiliği ve futbolcu izleme eğitimi alan Anıl Dinçer ile hoş bir sohbet yaptık.

****

Anıl Dinçer... Hukukçu…Futbol yöneticisi… Scout…

Beşiktaş Kulübü’nde yetişti.

Liverpool Üniversitesi’nde Spor Yöneticiliği, İskoçya Futbol Federasyonu’nda ise futbolcu izleme ve araştırma (scouting) eğitimi gördü.

Halen de Almanya’nın Mönchengladbach Kulübü’nün Global Operasyon departmanında çalışmalarını sürdürüyor.

Alman futbolunu ve Almanya’daki kulüp sistemini yerinde inceliyor.

Çok farklı ve özel bir isim olan Anıl Dinçer’in uzmanlık alanlarının başında spor hukuku, futbol yönetimi ve scouting (futbolcu izleme ve tarama) geliyor.

Ajansspor olarak Anıl Dinçer ile hoş bir sohbet yaptık.

Ülkemiz ve dünya futbolu hakkında merak edilenleri masaya yatırdık.

****

-Kendinizi biraz tanıtır mısınız?

-2016 yılında Bilkent Üniversitesi hukuk fakültesini bitirdim ve eğitimim süresince futbol dünyasıyla içli dışlı olmaya başladım. 2014 yılında henüz eğitimim devam ederken, Beşiktaş Kulübü’nün hukuk departmanında staj yaptım. Stajımdan sonra futbolun idarecilik ve yöneticilik tarafına ilgimin olduğunu fark ettim ve bu yönde kendimi geliştirmeye başladım. Beşiktaş Kulübü’nde 2014 yılında yaptığım stajdan sonra, üniversitemin bitmesiyle birlikte 2016-2018 yılları arasında birçok hukuki konuda Beşiktaş Kulübü’nde hizmet verdim.

****

-Ahmet Nur Çebi ile nasıl tanıştınız ve sonrasındaki süreç nasıl gelişti?

-Ahmet Bey ile stajımın bitiş tarihi olan 2014 yazının sonunda tanışma fırsatım oldu. Bu görüşmede Beşiktaş Kulübü’ne girişimde bana referans olmasından kaynaklı sadece kendisine bir teşekkür niyetindeydi.

Ahmet Bey hem benim hem de kariyerim için çok önemli bir kişidir. 2015 senesinde ise hala unutamam; bir telefon görüşmemizde idealist bir futbol yöneticisi olmak için yurtdışında eğitim almam ve kendimi geliştirmem gerektiğini söylemişti. O günden beri durmaksızın kendimi her konuda geliştirmeye çalıştım, bu nedenle Ahmet Bey’in yeri bende her zaman ayrıdır ve öyle kalacaktır. 

Ahmet Bey’den kişisel anlamda söz edecek olursam; öncelikle kendisi karşısındakini dikkatle dinleyen ve düşüncelerine önem veren bir kişi. Bu yönüyle kulüp başkanlığı süresince doğru kişilerle çalışması durumunda çok başarılı olacağını düşünüyorum. Kendisiyle tanıştığımda en dikkatimi çeken şey ise mütevazılığıydı. Gerçekten çok içten ve doğal bir insan, konuştuğunuzda sizden biri olduğunu fark edersiniz.

****

-Beşiktaş’tan sonra her şeyi bırakıp eğitim için İngiltere’ye gittiniz. Bize o süreçten de bahseder misiniz?

-Her zaman Avrupa’da çalışabilecek bir futbol idarecisi olma hayalim vardı. 2018 senesinin yaz ayında radikal bir karar ile yurtdışında spor yöneticiliği eğitimi almaya karar verdim. Sonrasında Liverpool Üniversitesi’nde Spor Yöneticiliği yüksek lisans eğitimi aldım. Bu eğitimin en iyi verildiği yer İngiltere ve en iyi üniversitelerden biri de Liverpool Üniversitesi’ydi. İngiliz Kulüplerinde çalışan profesyonellerle tanışma, birçok İngiliz Kulübü’nün tesislerinde eğitim alma imkanına sahip oldum.

****

-Yurtdışında spor yöneticiliği eğitiminden ve öneminden bahseder misiniz?

-Avrupa’da özellikle İngiltere ve Almanya’da kulüpler ve federasyonlar seviyesinde çalışan kişiler spor yöneticiliği eğitimini almış oluyor. Bunun sebebi, bu tarz programlar birçok açıdan donanımlı futbol yöneticileri yetiştiriyor. Buralardan mezun olan kişiler mezun olduğunda; futbolcu izleme ve araştırma, futbolcu analizi, pazarlama, taraftar etkileşimi, finans, stadyum yönetimi gibi birbirinden bağımsız birçok disiplinde bilgi sahibi oluyor. Avrupa Kulüpleri’nin başarısının altında yatan nedenlerden biri de bu insanların bilgisi ve birikiminden yararlanması.

****

-Halen Almanya’da Borussia Mönchengladbach Kulübü’nde neler yapıyorsunuz?

-Borussia Mönchengladbach Kulübü’nde 1 aylık eğitim programına kabul edildim. Burada kulübün global pazarda yaptığı aktivitelerle ilgili çalışmalarda bulunup, kendilerine katkı sağlamaya çalışıyorum. Onun dışında Alman futbolu ve kulüp sistemleri konusunda kendilerinden bilgi alıyorum.

****

-İngiliz ve Alman futbolunda çok köklü incelemelere sahipsiniz. Acaba, Türk futbolunun ve kulüplerimizin gelişimi için neler yapılması gerekir?

-Özgün projelerle yeni gelir kaynakları yaratmalıyız. Ticari gelirler konusunda yüzümüzü Dünya’ya dönmemiz zaruri. Örneğin; birçok Avrupa Kulübü halihazırda Çin ve Amerika pazarlarında aktif faaliyet gösteriyor, biz oralarda yokuz. Sportif açıdan; doğru bir planlamayla uluslararası futbolcu izleme ve araştırma ekibi ve sistemi kurmalıyız. Avrupa Kulüpleri’nden örnek verecek olursam, bu işi yalnızca 7-8 kişi ile yapıyorlar ve Dünya üzerindeki birçok oyuncuyu yakından izliyorlar. Söylemek istediğim; yapılması çok zor bir iş değil, ancak iyi planlama ve bilgi gerektiren bir iş. Kendi güçlü futbolcu izleme ve araştırma ekibinizi yaratıp; Afrika, İskandinavya, Balkanlar gibi yetenekli futbolcuların yetiştiği pazarlara hâkim olmamız gerekiyor. Bir diğer konu sağlıklı bir taraftar ve kulüp etkileşimi… Özellikle İngiliz Kulüpleri’nin en iyi yaptığı şeylerden biri taraftarı da bu güzel oyuna dahil etmek. Bunun yapılması da taraftar etkileşim aktiviteleriyle mümkün. Bunları yaptığımızda eminim taraftarlar da bu oyundan daha fazla zevk alacak ve kulübe ise önemli derecede mali kaynak girdisi olacak. Avrupa Kulüpleri’nde yapılan ve bizde yapılması gereken daha birçok proje var, ancak daha fazlasını anlatırsam bu röportajı bitiremeyebiliriz.

****

-Türk kulüpleri ile Avrupa Kulüplerinin iş birliği yapması gerektiğinden bahsettiniz. Bu konuyu biraz daha açabilir misiniz?

-Kesinlikle, kulüplerimizin Avrupa Kulüpleri ile bazı konularda iş birliği yapması gerekiyor. Örneğin; altyapı,futbolcu izleme ve araştırma, futbolcu analizi, hoca eğitimi sadece birkaçı... Avrupa futbolunu gidip yerinde görmeden veya Avrupa kulüpleri ile etkili bir iletişim altında olmadan Avrupa Kulüpleri’nin nasıl başarıya ulaştığını bilemezsiniz. Biz eksik yönlerimizi o konuda başarılı olan Avrupalı kulüplerle iş birliği vasıtasıyla kapatabiliriz.

****

-Avrupa’nın birçok kulübüyle görüştüğünüz ve buralarda birtakım bağlantılarınız olduğu biliniyor, bu konudan bahseder misiniz?

-Avrupa’nın başarılı kulüplerinde çalışan ve benim aktif olarak iletişim halinde olduğum birçok çalışan dostum ve büyüğüm var. Kulüp ismi verecek olursam; Inter, Mönchengladbach, Stuttgart, Anderlecht bazıları. Şu an, Türk Kulüpleri’ne ilişkin ortaklaşa ne yapabiliriz noktasında kendilerini ikna etmeye çalıştığımı söyleyebilirim. Çok güzel şeyler olacak göreceksiniz.

****

-Spor yöneticiliği hayali olan Türk gençlerine vereceğiniz tavsiyeler var mı?

-Ben de o yoldan geçtim, meşakkatli ve zorlukları olan bir yol. Onun için öncelikle ne kadar istediklerini bilsinler ve asla pes etmesinler. Zorluklar insanı güçlendirir. Kendilerini spor yöneticiliği, spor hukuku, spor finansı, futbolcu izleme ve analizi gibi birçok farklı konularda geliştirsinler. Bilginizin yanında, futbol camiasında ne kadar kontağınız varsa o kadar güçlüsünüzdür. Onun için futbol endüstrisinde her zaman aktif olsunlar. Bir de unutmasınlar; Türk futbolunun onlara ihtiyacı var.

Senin için hazırladığımız haberler